Cuma günü TV8'deki 'Gerçeğin Peşinde' programında izlediğim dramatik olaya eğer bir dizide rastlasaydım, 'Aman canım, bu kadar da abartı olmaz ki' diye dudak bükerdim. Ama anlatılanların hepsi, sonuna kadar gerçekti.
Bursa'da yaşayan Fatma Hanım, 19 yıl önce eşinden boşanıp baba evine geri dönmüş. Ancak bir süre sonra eşinden hamile kaldığı anlaşılmış. Ailesi, bu durumu ayıp sayıp herkesten gizlemiş. Bebek doğunca da Fatma Hanım'ın babası, annenin tüm yalvarmalarına aldırmadan yavrucağı aldığı gibi bir caminin avlusuna bırakmış.
Hatta uzaktan gözetleyip polisler yavruyu bulunca evdekilere "Merak etmeyin, çocuğu karakola götürdüler, durumu iyi" diye rapor vermeyi de ihmal etmemiş... Gazeteler ise cami avlusunda bulunan bebek için o yıllarda 'Vicdansız anne' başlıklarını atmışlar.
Fatma Hanım yıllarca bu acıyı yüreğinde saklı tutmuş.
Daha sonra karşısına helal süt emmiş bir adam çıkınca, evlenmiş.
Ancak cami avlusuna terk edilen çocuğunu evde gizli saklı ve çok zor şartlar altında doğurmaya zorlandığı için bir daha çocuğu olmamış.
Bunun üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan bir kız çocuğu evlat edinmişler.
Kadın, yıllardır taşıdığı acının ağırlığına dayanamayıp kocası ve kızının önerisiyle yardım aldığı bir psikoloğa durumu anlatınca olay ortaya çıkmış.
Fatma Hanım'ı, Serap Ezgü'nün programında izlerken yüreğim parça parça oldu. Ama ikinci kocası ve evlatlığı ona öyle bir kol kanat gerdiler, öyle güzel sözlerle destek oldular ki; insanlığın henüz ölmediğine kanaat getirdim.
Şimdi herkes, Fatma Hanım'ın oğlunu evlat edinen o ailenin durumdan haberdar olup çocuğu gerçek annesine vermesini umutla bekliyor. Bu arada Fatma Hanım'ın evlat edindiği kızın bir de engelli çocuğu varmış.
Bütün dramatik dizileri geride bırakan bu katmerli dram serisinin sonu bakalım nasıl bitecek!