Okurumuz Gülbin Özekin; Anadolu'yu mesken tutan bazı dizilerde yörenin özelliklerinin yeterince ekrana taşınamadığından şikayetçi:
"Yüksel Bey iyi günler. Yazılarınızı yıllardır büyük bir beğeniyle takip ediyorum. Öncellikle evliliğinizin bir ömür boyu mutlulukla sürmesini dilerim.
Eskiden çok sıkı dizi takipçisiydim. Ama son yıllarda ilgimi çeken çok az dizi olduğu için; sezon boyunca bir veya iki dizi seyrediyorum. Bu yıl favorilerim; Karadayı ve Merhamet idi. Urfalı olmamdan dolayı Karagül de dikkatimi çekti.
Bu diziyi seyrederken dizi senaristlerinin bölgeyi çok da araştırmadığını fark ettim. Her yörenin kendine has adetleri var. (Şu an Finike'de yaşıyorum, burada bile hiç duymadığım adetler var.)
Urfa yöresinde bir kişi akrabasına gelin veya damat olarak gittiyse; akrabası olan kişiye 'Anne' veya 'Baba' demez. Amca, hala, teyze veya dayı demeye devam eder. Bana hep içten gelmiştir bu durum. Ama Narin karakteri 'Anne' diyor.
Ayrıca küçük, büyüğe 'Yenge' demez; 'Abla' der. Ama Özlem karakteri, Ebru karakterine 'Yenge' diyor.
Bir ağa ölmüş, hem de çok genç. Taziyesi günlerce, haftalarca sürer. Evde kalabalık bitmez. Ama dizide öyle mi?
Senaristler; dönem veya yöre dizisi çekerken biraz daha ayrıntılara dikkat ederse, insanların daha çok dikkatini çekecektir bence.
Size iyi çalışmalar, sağlıklı günler dilerim. Saygılarımla..."