Adını Feriha Koydum dizisinde tiki hanımefendi, üniversitedeki arkadaşlarına "Çok sıkıldım, haydi terapiye gidelim" diyordu. Sandım ki, bir psikiyatra gidecekler. Meğer alışverişe gidiyorlarmış. Onların lisanında ihtiyaç harici alışverişe 'terapi' deniliyormuş. Tabii bizim fukara Feriha'yı da kattılar yanlarına. Bizimki, arkadaşına rezil olmamak için bankaya yatırmak üzere yanına aldığı apartman aidatlarının bin lirasını bir ayakkabıya bayıldı. Demem o ki, kadın ve alışveriş, ateş ile barut gibi. Bir araya geldiklerinde patlama kaçınılmaz! İşte kadınların bu en büyük zaafını reytinge dönüştürmek de Kanal D'nin yeni gündüz kuşağı programı Bana Her Şey Yakışır'a düştü. Programın ana fikrini kısaca anlatmak gerekirse, Yemekteyiz'in kıyafet versiyonu diyeyim, anlayın. Hanımlar bir araya geliyor. Her gün biri, kendine ayrılan bin liralık bütçeye sadık kalarak alışverişe çıkıyor. Seçtiği kıyafet, diğerleri tarafından puanlanıyor. Bu arada ünlü modacı Cengiz Abazoğlu da hanımlara kıyafet önerilerinde bulunup iyi görünmenin ve ucuza şık olmanın püf noktalarını anlatıyor. İlk bölümde yarışmacı Hülya Hanım, Bağdat Caddesi'nin en ünlü mağazalarını dolaştı. Birbirinden şık abiye kıyafetleri, en göz alıcı ayakkabıları giyip giyip çıkardı. Eminim, televizyon başındaki pek çok kadın, ekrandan deri altına ince ince zerk edilen bu alışveriş adrenalini yüzünden, programın sonunu bile bekleyemeden kendilerini alışveriş merkezlerine atmışlardır. İmkanı olmayanlar ise gerçek bir psikolojik terapiye ihtiyaç duyacak hale gelmişlerdir! Yakında aile bütçesi delik deşik olan beyler Taksim'de toplanıp bu programı protesto ederlerse hiç şaşırmam!