Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Helal olsun Sabrina'ya

Minyon yapılı, kumral kız mükemmel Türkçe konuşuyordu. Acun, Yetenek Sizsiniz yarışmasına Almanya'dan grubuyla gelen, Sabrina adındaki kıza sordu: "Annen mi Türk, baban mı?" Kız, "İkisi de Alman" dedi. Acun ikinci soruyu yöneltti: "O zaman senin bir Türk sevgilin var..." Sabrina "Hayır" dedi, "Sadece normal Türk arkadaşlarım var..." Sabrina, Türkçe öğrenmek ve Türk arkadaşlarıyla daha iyi anlaşabilmek için gece okuluna gitmiş. Sonra arkadaşlarından methini çok duyduğu Türkiye'ye gelmiş. Ülkemizde iki yıl çalışmış. Çalıştıkça, Türkler'i tanıdıkça, ülkemize duyduğu sevgi ve hayranlık daha da artmış. Kendi isteğiyle öğrenip ilerlettiği Türkçe'si neredeyse kusursuz. Acun "Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sorunca Sabrina öyle 'bizden' bir yanıt verdi ki: "Bilmiyorum, nasip!.." Ben bugüne kadar böyle bir örneğe rastlamamıştım. Gurur, hayret ve hayranlık karışımı duygularla Sabrina'yı izlemeye koyuldum. Şarkısı, ortalama izleyicilerin beğeni düzeyini aşan sertlikteydi. Sesi de kötüydü. Jüri oyladı. Üç "Hayır" ile Almanya'ya gönderildi. Ama keşke turu geçseydi. Almanya'da evleri kundaklanan, bazı kesimlerden ikinci sınıf insan muamelesi gören, kaynak tüketmekle suçlanan gurbetçilerimizin yüreğine birazcık olsun su serpmek, safkan Alman olmaktan önce safkan insan olmanın erdemini tüm dünyaya haykıran bu genç kızın 'misyonunu' bir iki hafta daha ekrandan duyurmak gerekirdi bence. Jüri katlanamadı ama ben Sabrina'nın kötü sesine her hafta tahammül edebilirdim. Zira kulaklarımda yankılanan sesi değil, insanlığıydı... Söyle Sabrina, bir daha söyle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA