Geçen ay en medyatik "Paul", Dünya Kupası maçlarını önceden tahmin edebilen Ahtapot Paul'dü. Bu ay ise dünya "televizyordaki haber bağlantılarının organik fonu" Paul Yarrow'u konuşuyor. İngiliz Paul bugüne kadar 100 canlı yayının arka fonunda görüntüye girerek kırılması zor bir rekorun sahibi oldu ve önceki gün neredeyse dünyadaki tüm haber bültenlerinde bir kez göründü. Benim asıl merak ettiğim ise Paul'un bu istihbaratı nasıl aldığı... Öyle ya, Paul o bir dakikalık görüntüye girmek için canlı yayın araçlarının bulunduğu yere habercilerle aynı zamanda gitmek zorunda. Demek ki sade vatandaş Paul'un burnu iyi haber kokusu alıyor. Gündemi gayet iyi takip ediyor, son dakika gelişmelerinden anında haberdar oluyor ki, tüm canlı yayınlara yetişebiliyor. Peki bir insan neden 3 saniyeliğine bile olsa ekranda görünmek ister? Bu sorunun yanıtını önümüzdeki günler verecek. Belki de Paul bu "azminin" karşılığını televizyonda kariyer yaparak ve para kazanarak görecek. Ben haber kanallarında yönetici olsam, "Haberin olduğu her yerde olan" Paul'ü muhabir olarak kadroma katmakta bir an bile tereddüt etmezdim. NOT: Herkes Formula 1 izlemek zorunda olmadığına göre, başlığı açıklamakta fayda var: Efendim, yarışa en önde başlayan aracın konumuna "pol pozisyonu" deniyor. Ukala yazarınız, kendince bir teşbihte bulunmaya çalışmış işte... Aşırı sıcaklara verin!