Fehmi Dalsaldı, geçen hafta medyaya dehşet saldı. Fehmi Dalsaldı kim mi? Yavuz Seçkin'in ekibinden taklit ustası. Onun yüzünden Hürriyet'in Kelebek eki çift baskı yapmak zorunda kaldı. Çünkü Dalsaldı, Yıldız Tilbe taklidiyle Cengiz Semercioğlu'nu arayıp, arabesk müziği "yavşaklık" olarak niteleyen Fazıl Say'ın, Müslüm Gürses'in elini öptüğüne inandırdı. Haberi manşete çeken Kelebek, daha sonra şaka yapıldığının anlaşılmasıyla yeni baskı yapmak zorunda kaldı. Olayın duyulmasıyla birlikte başlayan Twitter geyikleri de gazete manşetlerine taşındı. Dalsaldı beni de aradı. Ne yalan söyleyeyim ilk birkaç dakika içinde ben de şakayı yedim. (Seçilen kurbanlar arasında Cüneyt Özdemir ve Rahşan Gülşan'ın da bulunduğunu sonradan öğrendim.) Ama daha sonra içimde doğan şüphe ile öyle bir konuştum ki, gerçekten Yıldız aramış olsa da, şaka yapılmış olsa da her ikisini de "idare edecek" son derece "politik" ve "kimseye malzeme vermeyen" şeyler söyledim. Hele çakma Yıldız Tilbe tarafından nakledilen "Fazıl Say, Müslüm Baba'nın elini öptü" olayına sadece gülmekle yetindim. Ertesi gün Seçkin arayıp da "Ağabey, bizim çocuklar seni aramışlar, Yıldız Tilbe diye işletmişler" deyince; "Anlamıştım zaten" dedim. Aksi halde o günkü Günaydın da Kelebek gibi çıkardı. Yavuz'a "Konuşma kaydımızı yeni programında yayınlayabilirsin, bence mahsuru yok. Şakalar hayatın renkleri" dedim ama Kelebek cephesinde durumun o denli vahim olduğundan habersizdim. Şimdi burada oturup, "Gazeteci haberi nasıl toplamalı, nasıl yayınlamalı?" diye ahkam kesecek halim yok. Hepimiz Cengiz'in düştüğü hataya düşebiliriz, insanız sonuçta. Ama yiğidi öldürüp, hakkını vermek lazım. Fehmi'nin taklidi muhteşemdi. Bugüne kadar en az 10 kez telefonda konuştuğum Yıldız'ın sesini ayıramadım. Ama içimde gazetecilik refleksi olarak geliştirdiğim o "Acaba?" her şeye üstün geldi. Yine de şakanın sonuçları ağır oldu. Zira "hatalı basılan" Kelebek'te onlarca zihin ve beden işçisinin teri, emeği vardı. Ama eminim böyle bir sonuç doğuracağını bilselerdi, Yavuz ve arkadaşları bu şakaya girişmezdi. Yine de Yavuz Seçkin, atv'de önümüzdeki günlerde yayınlanması beklenen yeni programı öncesinde medyada adından fazlasıyla söz ettirdi. Böyle bir "promosyon" da sadece şakacı Yavuz'a yakışırdı.