Yine muhteşem bir "Ezel" bölümüydü. Sürprizin biri biterken, diğeri başladı. Her sahne ayrı bir heyecan kasırgasıydı. Özellikle Ezel'in, Eyşan'a gerçeği açıkladığı sahne enfesti. Bu kareler, Cansu Dere'nin oyunculuk kariyerinde "doktora tezi" verdiği anlardı. Hiçbir yapımcı, yönetmen, senarist için Barış Falay (Ali) öyle kolay kolay vazgeçilecek bir oyuncu değil. Nitekim mucizevi bir şekilde öbür taraftan geri gelip, hepimizi ters köşeye yatırdı. Hatta Ezel için o haliyle operasyona bile katıldı. Zaten bu dizide insanlar öyle kolay kolay ölmüyor. Eyşan'ın babası Serdar 6 bıçak darbesine rağmen hayatta kaldı. Cengiz'in kaç kez yaralanıp, hırpalandığını unuttum. Kamil iki kurşunla vurulup, hayatta kalmayı başarmıştı. Ancak ikinci hamlede öldürülebildi. (İster misiniz iki bölüm sonra o da hortlasın?) Ramiz Dayı'nın kızı Azat da iki silahlı saldırıdan yaralı kurtulmayı başarmıştı. İkide bir Ezel ve ekibinin karşısına dikilip, onlara kabuslar yaşatan spor ayakkabılı arkadaş da (Sayesinde o ünlü spor ayakkabısı markasının kötü ve korkutucu bir imajı oldu) ağır yaralanmasına rağmen son bölümde oradan oraya koşturup, duruyordu. Özetle; "Ezel" karakterleri kurşuna, bıçağa karşı en az Vadi'ciler kadar efsunlu... Final bölümündeki sürpriz ise müthişti. Cengiz, Kenan'ın sayesinde küllerinden doğup, Ezel'in karşısına dikildi. O ana kadar oyunun tüm kurallarını Ezel ve Ramiz Dayı koyuyordu. Bakalım Ezel, bu yeni oyunda sevdiklerini Cengiz'in elinden kurtarabilecek mi? Hepsinden önemlisi, oğlunun annesi olduğunu öğrendiği Eyşan'a karşı tutumu değişecek mi? Gelecek haftayı iple çekmemize yol açan bir başka soru işareti ise Ömer'in mezarı başında bir kutu uyku ilacı içen Eyşan'ın kurtulup, kurtulamayacağı. Ama yukarıdaki istatistiğe bakınca, ortada endişe edecek bir durum kalmıyor gibi!..