Oray Eğin'in Star'daki programı "Ya Şimdi Ya Hiç"de işler hiç de iyi gitmiyor. Öncelikle teknik eleştiri: İlk programdan başlayarak konsept, ışık ve oturma düzeni bir türlü rayına oturtulamadı. Program değil, sanki televizyon laboratuvarı. Her hafta yeni bir deneme. Ekran karşısında izleyici değil, sanki kobay olduk. Programın rejisi de bir felaket... Son bölümde yine ıskalanan ilginç stüdyo görüntüleri yerine, kameranın önünden geçen gençleri izleyip, durduk. İçeriğe gelince: Program çok iddialı sloganlarla başladı. Oray'ın "sorulmayacak soruların adamı" olduğunun altı çizildi. İlk biriki programda bunun örneklerini gördük. Ama Reyting Hazretleri çoğunluğa olduğu gibi Oray'a da diz çöktürdü. Son zamanlarda Oray'ı, takdir ettiğim gazetecilik meziyetlerini kullanmak yerine "ucuz magazinin" peşine düşmüş "herhangi" bir magazin programı sunucusu olarak izliyorum. Konuk profili hızla irtifa kaybederken, programda konuşulanlar ise "geyikten" öteye gitmiyor. Ahu Tuğba'nın frikiklerinden medet ummak, Arto'nun söyleyeceği birkaç sivri lafa bel bağlamak ya da Azer Bülbül'ün titremesiyle dalga geçmek, Oray'ın o ekranda yapabileceklerinin yanında pek "ucuz" kalıyor. Bu arada Oray'ın ekran deneyimsizliği, en yakın arkadaşını (Ayşe Özyılmazel) ekranın en "ısırgan" karakteri Banu Alkan'ın önüne yem yapıyor. Bana göre Oray yol ayrımında... Ya, "kestirme" yollara başvurmadan "kendisine yakışan" program için daha fazla emek harcayacak, ya da yaptığı programın "köşe yazarlığını bile" tehdit etmesine göz yumacak. Oray bu karar için oyalanmamalı. Ya şimdi, ya hiç!..