TRT'nin şu sıralar en fazla reyting alan programlarından biri olan
"Bir Zahmet", sonunda
TBMM'ye de taşındı. İzmir Milletvekili
Recai Birgün,
Devlet Bakanı Bülent Arınç tarafından yanıtlanması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na şu yazıyı gönderdi:
1 - İnsanlık onurunun, haysiyetinin para karşılığında ayaklar altına alındığı bu mizah programının üslubunu onaylıyor musunuz?
2- Programın belli sınırlar içinde yapıldığı ifade edilmektedir, bu sınırlar nelerdir?
3- Habersiz olarak programa katılan ve eline uyduğu istekler karşısında para verilip yanından kaçılan vatandaşlarımıza daha sonra program hakkında bilgi verilip, kamerayla kaydedilen görüntülerin yayınlanması için yazılı onayları alınıyor mu?
4- Habersiz olarak programa katılan ama kamerayla kaydedilen görüntülerin yayınlanması için izin vermeyen vatandaşlarımıza verilen para geri alınıyor mu?
5- Kaydedilen görüntülerin yayınlanmasına izin vermeyen kişilerin kayıtları siliniyor mu yoksa TRT arşivlerinde kayıt olarak yer alıyor mu?
6- Kameraya çekildiğinden habersiz, can güvenliği veya maruz kalabileceği ağır şiddetten kendini korumak için, daha sonra da içine düştüğü çaresizliğin devlet televizyonunda yayınlanmasıyla birçok insanın kendisine güldüğü vatandaşımızın belki de ihtiyacı olduğu için aldığı para, uğradığı manevi yıkımın bedeli midir?
7- Halkın vergileriyle yayın yapan, RTÜK'e katkı payı ödemeyen, aldığı reklamların gelirinden vergi kesilmeyen, reyting kaygısı olmayan ama yine de bütçe yetmeyen ve hükümetin yeni kaynaklar için arayışta bulunduğu TRT'nin bütçesinin halkımızı aşağılayan, böyle kalitesiz yapımlara harcanmasını doğru buluyor musunuz?
8- Şiddete karşı bir toplum için yasama faaliyetlerinde bulunurken, tüm bu amacımızı törpüleyen, şiddetin toplumda normalleşmesine katkıda bulunan, şiddeti meşrulaştıran, maruz kalınan şiddetin farkındalığını toplumdan silen TRT'nin kuruluş amacı bu tür yayınlar mıdır?
9- Zorbalık, tehdit ve argonun insan onurunu rencide etmesinin mizah sayıldığı bu programda; vatandaşımızın maruz kaldığı şiddet neticesinde yaşadıkları dehşet, korku ve aşağılanmanın etkilerini ortadan kaldırmak için ne gibi psikolojik destek verilmektedir?
10- Agresif tutumuyla insanlarımızı aşağılayan, küçük düşüren, onurlarını inciten ve tüm bu yapılanlara mizah diyerek devletin vatandaşını para karşılığı ezmesine ve haberi olmaksızın görüntülerini kaydedildiği ve asla başkalarının görmesini istemeyeceği olayların izinsiz veya para gibi insanların ihtiyacı olan bir unsuru kullanarak kısmen gönüllü olarak televizyonlarda izletilerek vatandaşımızın gururunun televizyon seyircisi önünde incitilmesine ne kadar seyirci kalacaksınız?
11- Korkup söyleneni yapmanın, teslimiyetçi olmanın, fiziksel şiddet uygulayanlara karşı kendini savunmamanın ödülü olarak para verilip, her türlü ahlaki değerin yaralandığı bu program sayesinde devlet denetimindeki medya vasıtasıyla küfüre, şiddete, aşağılanmaya boyun eğmenin mükafatlandırılacağı bir toplum mu oluşturulmaya çalışılmaktadır?
İşte böyle sevgili okurlar. Siz
Meclis'te sadece
"Kürt Açılımı" filan gibi önemsiz (!) konuların tartışıldığını mı sanıyordunuz yoksa?..