Bu köşede TRT kadrosunda yer alan sanatçıların "zincirlerinin kırılması" için öyle yüksek tonda haykırdım, öyle ısrarlı yazılar kaleme aldım ki, sonunda yeni genel müdür İbrahim Şahin sesimi duydu ve prangayı çözdü. Bir dönem, başka kanalın kulisinde görünmesi bile yasak olan, albüm çıkartamayan, sahneye adım atamayan yetenekli TRT solistleri bu yeni düzenlemeyle özgürlüklerine kavuştular. Önceki gün Show TV'de ki Her Şey Dahil'de Umut Akyürek'i izlerken çorbada tuzum olduğu için koltuklarım öyle kabardı ki... Bir kere, Türk Sanat Müziği'ni aslına sadık okuyanlar sadece TRT kökenli sanatçılar. Bunu herkes kabul ediyor. Zira aldıkları temel eğitim ve neredeyse her yıl tâbi tutuldukları sınavlarla "ağızlarının kirlenmesine" engel olunuyor. Tıpkı Umut Akyürek gibi... Şimdi sıra diğer televizyonlarda: Programcılar, gerçek Türk Sanat Müziği nağme lerini, izleyenlerin kulağına değdirme fırsatını kaçırmasınlar. Alsınlar TRT'nin billur sesli sanatçılarını, çıkarsınlar programlarına... Türk Sanat Müziği sanatçıları TRT'nin tâli kanallarına hapsedilmekten kurtulsun. Her ekranda bir "Akşam Sefası" yaşansın. Umut Akyürek'e gelince: Türk Sanat Müziği'ni icra etmek için adeta meydan savaşı vermiş. 14 yaşında sağır olma tehlikesi yaşamış, ameliyat sonucu güçlükle duyma yeteneğini geri kazanabilmiş. Dedesi Sultanahmet Camii'nin baş müezziniymiş. Babası, onun ses sanatçısı olmasını hiç istememiş. Zaten aile de bir süre sonra parçalanmış. Babasından 11 yıl boyunca ayrı kalmış. Ama Umut, umudunu hiç yitirmemiş. Bunca travmaya rağmen azmetmiş, çalışmış, ses sanatçısı olmuş. Kimi gün eğilip bükülmediği için aforoz edilmiş, kimi gün gizli eller tarafından engellenmiş, çemberin dışına savrulmuş. Ama yılmamış... Umut'un yolculuğu, TRT'nin genç sanatçıları için "umuda yolculuk" rehberidir. İyi okunmasını tavsiye ediyorum...