Ne kadar da özlemişim... Kurtlar Vadisi'ni hem izlemeyi, hem de yazmayı... Uzun aradan sonraki ilk bölüm "sürpriz" bir sahne ile açıldı. Polat, Cumhurbaşkanı tarafından Köşk'e çağırıldı. Ama gelin görün ki, bu Köşk'ün rakımı sıfırdı ve pencereden deniz manzarası ile beraber geçen tankerler görünüyordu. Çünkü bu dizide adı geçen kişi ve kurumların hepsi hayal ürünüydü! Yani, yerseniz... Peki Polat, Köşk'te ne yaptı? Kendisini can düşmanı İskender Büyük ile barıştırmaya çalışan "devletin başına" rest çekti ve odayı terk etti. Vay ki ne vay!.. Bu sert çıkışın mutlaka bir anlamı olmalı. İleride anlarız. Dizide siyasi izdüşümleri olan ilginç diyaloglar da vardı. Polat, Köşk'e uygun gömlek seçmeye çalışırken, Memati araya girdi: "Kravat da takacak mısın usta?" Polat yanıtladı: "Hayır, papyon takacağım!.." Memati "Papyon bizi bozar usta..." Ve Polat, Köşk'e kravatsız çıktı... Bir de Yaşamdan Dakikalar'ın iki konuşmacısına gizli gönderme vardı. Ebru Öğretmen romantik yemek sırasında Polat'a "Senin gibi adamlar sevemez sanırdım" dedi. Polat sordu: "Nasıl adamlar severmiş bakalım?" Ebru yanıtladı: "Böyle gözlüklü, sırtına kazak koyan adamlar..." Bu arada sırtından üç bıçak darbesi alan devletin istihbarat birimi görevlisini ambulansa bindirirken sedyede yine sırtüstü yatırmışlardı. Bu bir Kurtlar Vadisi geleneği idi. Zira geçen yıl Polat da iki kürek kemiğinin ortasına avcı bıçağını yediğinde, ambulansın sedyesine yine sırtüstü yatırılmıştı... Dizi biter bitmez, Kurtlar Vadisi'nin Polat'ı Necati Şaşmaz ile senaristleri Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan'ı 32. Gün'de izledim. En ilginç itiraf Necati'den geldi. "Kırmızı Kitap'ta ne yazdığını bilmiyorum. Çünkü çekim sırasında bana verilen Kırmızı Kitap'ın içinde KPSS soruları vardı. Ben onları okuyordum" dedi ve herkesi güldürdü. Asıl ilginç olan ise; dizinin sahibi Show TV'nin Siyaset Meydanı'nda o dakikalarda Ahmet Kaya ve Yusuf Hayal'i Anma Programı varken, rakip Kanal D'cilerin ekranlarını Kurtlar Vadisi'ne açmalarıydı!..