Milli Takım'ın kaptanı Emre Belözoğlu'nun maçta rakibine yaptığı "Seni öldürürüm" hareketinin savunulacak bir tarafı yok. Ama Emre çıkıp, "Kameralar hep bana odaklanıyor" diye mazeret bildirdi. Sevgili Emre kardeşim, sen ülkenin en ünlü futbolcularından birisin. Oynadığın takım, Türkiye'nin en önde gelen birkaç kulübünden biri. Dünyanın tanıdığı, sempati duyduğu Türk Milli Takımı'nın kaptanısın. Üstelik, Avrupa'da yıllarca başarıyla top koşturmuş bir futbol yıldızısın. Bu durum da kameralar kime odaklanacak? Sana mı, yoksa, hangi ülkenin vatandaşı olduğunu pek çok kimsenin bilmediği (Arjantin) maçtaki muhatabın De Nigris'e mi? O hareketi televizyondan izlediğim de aklıma ilk olarak ne geldi biliyor musun sevgili Emre kardeşim? Yıllar önce karıştığın trafik kazasında yaşamını yitiren o çocuk... Evet, adı üzerin de, olay "kaza" idi. Kusurun tamamının yaya da olduğu hukuken de ispatlandığı ve aile de şikayetçi olmadığı için, sen hiç ceza almamıştın. Ama yine de bir insanın yaşamının sona ermesin de "sanık" olmamana rağmen, "tanık"tın. Yani, insan hayatının değerini hepimizden çok, senin bilmen, senin önemsemen gerekirdi diye düşünüyorum. Bilmem, yanılıyor muyum?..