Makina'nın bu haftaki tanıtımlarında Armağan Çağlayan'a yapılan ince göndermeyi fark ettiniz mi bilmiyorum. Şöyle deniyordu Makina'nın tanıtım anonslarında: "Bu programı makinacılar seyredecek, overlokçular seyredecek, pres ütücüler hatta son ütücüler bile seyredecek..." Eh, malum, Armağan Çağlayan bir süredir cuma geceleri Son Ütücü ile Okan ve Beyaz'ın kara sularında bayrak gösteriyor. Okan, Beyaz ve Armağan arasında süregelen rekabet, stüdyoların paylaşılması, elektrik tesisatı, dekor v.s. gibi kamera arkası konularda da "sürtüşme" olarak dışa yansıyor. Okan, protestosunu yine "kendine özgü" bir tavırla ortaya koydu. Ben tam "Bakalım Son Ütücü'den bu gole bir karşılık gelecek mi?" diye yazacakken, Armağan, pazar gecesi Popstar Alaturka'da fenalık geçirip, hastaneye kaldırıldı. Bu reyting çekişmesinin içinde ruhen ve fiziken sağlıklı kalabilmek kolay değil. Kendisine acil şifalar diliyorum. Hazır söz Son Ütücü'den açılmışken, Armağan'ın bu haftaki eleştiri oklarından jüri arkadaşları Bülent Ersoy ve Orhan Gencebay'ın da nasibini aldıklarını söyleyeyim. Malum, iki hafta önceki Popstar Alaturka'da ateşli bir alaylı-mektepli sanatçı tartışması yaşanmıştı. Armağan, Son Ütücü'de kanun çalan müzisyene "Sen konservatuarlı değilsin. Nasıl olur da benim arkamda kanun çalarsın?" diye takılıp, Ersoy ve Gencebay'ı iğneledi....