Uzun zamandır merakla beklenen Vladimir Putin'in Türkiye ziyareti gerçekleşti. Bu ziyaret iki ay önce yapılacaktı, ancak son anda ertelenmişti. Erteleme, Türkiye üzerinden Suriye'ye uçuş yapan bir uçağın engellenmesi, aranması ve bazı deklare edilmemiş elektronik aksama el konulması sonrasında gerçekleşmişti. Bu nedenle, Rusya Federasyonu ile Türkiye'nin ilişkilerinin kalıcı biçimde bozulup bozulmadığı çok tartışılmıştı.
Görülebildiği kadar, Putin'in sağlık sorunları gerçek... Ziyaretin ertelenme nedenini ise hiçbir zaman tam bilemeyeceğiz, çünkü Sovyet döneminden bu yana, Rus liderlerin sağlık durumları daima tabu oldu...
Ziyaret için "iyi ki de ertelenmiş" demek mümkün, çünkü aradan geçen iki ay, Suriye'de var olan durumu belirginleştirdi. Rusya, artık Esad rejiminin ayakta kalacağına ihtimal vermiyor. Tartışmalar Esad'dan sonra kimin, nasıl seçileceği üzerinde yoğunlaşıyor. Bu anlamda bir mutabakat zemini arandığı belli...
Uzun vadeli bir uzlaşmanın izlerini görmek mümkün...
Dış basın, Putin'in İstanbul ziyaretinden sadece "Suriye konusundaki anlaşmazlık" boyutunu öne çıkaran analizler yaptı. Gerçekler, muhtemelen bir hayli daha farklı... Başbakan Erdoğan ve Devlet Başkanı Putin, Dışişleri bakanları düzeyinde Suriye konusunda istişari bir bağlantının tesis edilmesini isteyerek, gelecekte birbirlerine çok aykırı konumlara düşmemeye çalıştıklarını açıkça belli ettiler.
Vladimir Putin, ayrıca 2013'te Türk- Rus zirvesinin Moskova'da yapılacağını açıklayarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin "gerektiğinde düzenlenen" bir yapıda olmayıp, kurumsal bir temele oturduğunu vurguladı.
Neden Rusya, Türkiye ile olan ilişkilerini daha iyi bir ortama taşımak istesin? Bunun üç temel açıklaması var.
Birincisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da basın toplantısında ayrıntılarıyla izah ettiği gibi, çok ciddi gelişen bir karşılıklı ekonomik çıkar ilişkisi var. Enerji nakil hatları konusunda rekabet yerine "anlaşma" cihetine gidilmesi muhtemel...
İlişkilerin bozulmaması her iki toplum için de önemli...
İkincisi, Türkiye itidalli bir NATO ülkesi... Almanya ile birlikte, Gürcistan'ın NATO üyeliğine hazır olmadığını söyleyerek, Bush yönetimine çok pişman olacağı bir adımı attırmamayı başaran gene Türkiye...
Bir anlamda Türkiye, "bölgesel güç" olmasının, Rusya'nın çıkarları hilafına gerçekleşmemesini hedefliyor. Orta Asya, Kafkaslar ve Ortadoğu'da, Rusya ile ilişkileri "yapıcı" olan bir Türkiye, Putin'in de kafasındaki muhtemel model.
Üçüncüsü, Rusya, Sovyet dönemi sonrası, neredeyse sadece doğalgaz, petrol, altın ve az miktarda silah ihraç ediyor.
Putin, Türkiye'deki Akkuyu nükleer santralini bu kısır döngüyü kırabilecek çok önemli bir yatırım olarak görüyor. Çernobil felaketi nasıl Sovyetler'in tüm inandırıcılığını ortadan kaldırdıysa, iyi çalışan bir Rus yapımı nükleer santralin, Rusya imgesini değiştireceğini düşünüyor olması muhtemel...
Rusya ile yeni bir dönemin temelleri atılıyor olabilir.