Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Eğer siyaset başaramazsa...

Yunanistan'dan sonra İtalya'da da hükümet devrildi. Bu kadar ciddi ekonomik krize giren ülkelerde hükümetlerin değişmesi garip bir durum değil. Eskiden de ekonomiyi çıkmaza sokan hükümetler ayakta kalamazdı. Ne var ki eskiden, bir hükümetin düşmesi için ya mecliste güvenoyunu yitirmesi ya da seçimleri kaybetmesi gerekirdi.
Şimdilerde pek öyle olmuyor. Her şey o kadar hızlandı ki, hükümetlerin performansı finans piyasalarında ve borsalarda anlık değerlendirmelere tabi tutuluyor. Göstergeler endişe verici biçimde kötüleşirse, hükümetin gene de bir şansı kalıyor. Genellikle IMF tarafından önerilmiş olan hedefleri tutturmak, kamu hesaplarını hale yola koymak için altı aydan bir yıla kadar uzanan bir süre içinde tasarruf politikası oluşturması ve uygulaması isteniyor.
Bu yapılamaz ise, kreditör ülke ve kuruluşlar, bu tür bir programı uygulayacak birini seçiyor ve o hükümeti değiştiriyorlar. İnanılmaz biçimde anti-demokratik gibi görünen bu işleyiş, aslında uzun bir süredir var ve uygulanıyor. İlk uygulamalarından biri Türkiye'de gerçekleşmişti. Dönemin Türk siyasi kesimi, son IMF programını da "Anayasa kitapçığı krizi" ile mahvettiğinde, Dünya Bankası'nın en gözde ekonomistlerinden biri olan Kemal Derviş, hükümete dışarıdan atanmıştı. Derviş, olağanüstü yetkilerle donatılmış bir ekonomi bakanlığı üstlenmiş, ekonomik önlemler bu biçimde hayata geçirilmişti. Dönemin koalisyon hükümeti, ilk girdiği seçimde neredeyse tümüyle yok olarak AK Parti iktidarının önünü açmıştı.
AK Parti hükümeti, ekonomi yönetiminde popülizmden uzak, uluslararası normların da üstünde bir performans sergiledi. Türkiye ekonomisi ve toplumu, şimdilerde bunun ürünlerini topluyor. Tarihinde ilk kez, Türkiye'nin rezervleri borçlarından daha fazla...

Başarılı yönetişim

Bu saptamadan hareketle, ekonomik yönetişimi sağlam biçimde götüren iktidarların hem kendi kamuoyu, hem de uluslararası finans kuruluşları tarafından destek bulduğunu söyleyebiliriz.
Buna paralel olarak, ekonomiyi krize sokan hükümetlerin ise, kamuoyu desteğini tam kaybetmeseler bile, uluslararası platformlarda borçlanma mecburiyetleri yüzünden kreditör ülkelerin ve kurumların insafına kaldıklarını da söyleyebiliriz.
Krizden nasıl çıkılacağı aslında belli, ne var ki hiçbir siyasi hareket, bunun sorumluluğunu almak istemediği zaman, İtalya'da olanlar oluyor. İtalyan hükümeti bütçe oylamasını kaybetmedi, güvenoyu almayı da başardı. Ancak son G20 toplantısında Berlusconi'den istenen "ciddi" tasarruf programı bir türlü ortaya çıkmayınca, İtalya Cumhurbaşkanı Başbakanını gayriresmi biçimde azletti, ardından hiçbir siyasi partiye bağlı olmayan Mario Monti hükümeti kurmakla görevlendirildi. Meclisin neredeyse tümü de kendisine fütursuzca destek verdi.

Bu işleyiş sürdürülebilir mi?

Bu tür bir işleyiş, demokratik seçimlerden çok bölge valisi atanmasına benziyor. Avrupa Birliği, federal bir unsur olan tek para birimini, federalizmden çok uzak politikalarla, her ülke için ayrı bir yaklaşımla yönetmeye kalkınca, sistem yapısı gereği buna ortak bir çözüm buldu. Bu çözümü bulanlar seçilmiş hükümetler kadar, atanmış uluslararası yöneticileri de kapsıyor. Bir anlamda, hem seçmen düzeyinde bir demokratik kontrol var, hem de bunun yanı sıra "uluslar üstü" yönetişim düzeyinde de adı konmamış bir kontrol mekanizması bulunuyor.
AB, bu tür bir uluslar üstü denetim düzeyi oluşturmak için aslında en uygun yapılanma biçimi. Bu tür bir yeniden yapılanma AB'yi hiç şüphesiz daha federal hale getirir. Bu reddedilmesi gerekli bir gelişme olur mu? Şu ana kadar sadece zayıf, popülist hükümetlerin disiplin altına alındıkları bir işleyiş olduğu sürece, buna toptan karşı çıkmak çok mantıklı durmuyor.
Ne var ki, seçilmişlerin değil atanmışların kaptan köşkünde olacağı bir AB, sürdürülebilir bir sistem olmayacaktır. Bir an önce AB'nin yeniden yapılandırılması acil zorunluluk haline geldi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA