Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Belki bir gün

Bugün bayramlık bir yazıda buluşalım, 'gündem'in telaşlarından sıyrılarak; hayatın tüy hafifliğinde, geleceğin güzelliklerini düşleyerek.
Yazı yazmanın aynasından yansıyanlarda, her zaman bir eleştiri gizli günümüzde.
Kim bilir, belki bir gün, yeryüzü ve hayat dönüştükçe, yazı yazanlar için de değişim başlayacak.
Yazı, kendi cennetiyle kucaklaşacak. Çünkü belki bir gün, eleştirecek şeylerin sayısı çok azalacak. Yazının o tutkulu serüvencileri; aşkın, sevginin kaydırağında; hayatta ya da edebiyatta; sadece insanın mutluluğu için yazacaklar belki. En değerli yazılar, insan huzuru üzerine kaleme alınacak mesela. İyiliklerden dem vuran yazılar çoğalacak.

***
Belki bir gün, tek başına güzelliğin tanımlandığı yazılar kaplayacak gazete sayfalarını.
İnsanın kendisi yazı konusu olacak. Kendini bilmenin erdeminden söz edecek yazılar, kendini tanımanın ayrıcalığını anlatacak yazarlar.
Belki bir gün, insanların tümü için mutlu bir dünya anlatılacak. Yeni, cesur, alımlı, daha mutlu dünyaya; nasıl adım atılacağını işleyecek yazılar. İnsanlar yaşamı mülk edinmediklerinde, 'sevgiyi' ise mülk edinmek sanmadıklarında; anlam üzerine yazılar çoğalacak. Herkes kendi yaşamının anlamını arayacak. İnançların özü bilinecek belki bir gün. Hakikatin, elvedanın, aşkın, sevginin ve ölümün özü.
......
Belki bir gün, insanın ölümü, sadece doğal yollardan gerçekleşecek.
Trafikten savaşlara kadar insan, 'insan eliyle' ölmekten uzaklaşacak. 'Ölüm' üzerine farklı yazılacak o zaman. İnsanlar ölmeden önce, yaşarken değerlerini anlatacak yazılar belki.
Belki bir gün, 'resmi yalanlardan' dünyaca vazgeçildiğinde; sadece tarihteki unutulmuş 'resmi yalanlar' üzerine, eğlendiren, hoş yazılar yazılacak.
Hepimiz, 'sizlere', 'bizlere' bölünmekten vazgeçtiğimizde; 'öteki' olmadığında, özgür insanın yaşam tarzı üzerine yazılar. Özgürlüğün güzelliği üzerine.
***

Belki bir gün, bir yazı, bir martının kanat çırpınışını, boynu bükük bir kuşun pencere kenarına yanaşmasını, kelebekleri anlatacak sadece. Denizin dalgalanışını belki.
Okyanusların ıssızlığını. Issızlıktaki sessizliğin bilgeliğini. Mavinin kucaklanışını.
Karganın gülümseyen sesini. Renklerin nasıl kurtulduğunu son anda kirlenmekten.
Ve beyazın, eşitler arasında nasıl birinci olduğunu belki.
Bir gün bir yazı, balıkların da hissettiklerini anlatacak mesela. Açlık unutulduğunda, dünyada 'aç çocuklar' kalmadığında, hüzünle geçecek geçmişten bir kalemin, kısacık serüveni daha.
Hatırlanacak bir kedinin ağlayışı, bir köpeğin acısı belki, sonra da yazılacak.
***

Belki bir gün, insanlar birbirleriyle savaşmaktan vazgeçtiklerinde; ille de bir tarafta olmak zorunda bırakılmadıklarında; sadece 'derinlik' üzerine yazılacak mesela. Bilinmeyene yapılan yolculuklar, zamanın gizemli karanlığı, kosmozun kendi sessizliği üzerine yazılar. Mecburiyetler ortadan kalktığında, yaşamak sanatı yazıları revaçta olacak herhalde.
Belki de en çok okunan yazı, kendisiyle dalga geçen yazarlarınki olacak. Çok gülmek isteyecek insanlık. Kocaman kahkahalar ile gülmek. Hüzünlenmek için sadece, geçmişin insanlık acılarını yüreklerde hissettiren yazılar okunacak mesela.
***

Belki bir gün, sevinç tadında, çocuksu yazılar iktidar olacak bu dünyada.
Gülümseyen bir yüz. Mutlu insan, mutlu toplum üzerine yazılan yazılar artacak.
Belki bir gün... İşte "belki bir gün"... Derken, her sabah kapımızı usulca aralayan o günler, aylar, mevsimler; sanki birbirini taklit edercesine, uçup gidiyor avuçlarımızdan sessizce.
Yazı dürüsttür. Yazı, bir gün elbette; kendisini insana, sevgiye, aşka, güzelliğe, iyiliğe, erdeme teslim edecek sadece. Mutlaka.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA