Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Hayat Notları: Romain Gary

Bazen kütüphanenin arasında, insanı sessizce bekleyen kitaplar, insanın yüreğinden çığlık gibi fışkırırlar. Tahsin Yücel'in bir kez daha karıştırdığım 'Salaklık Üstüne Deneme' adlı kitabı; bana Yücel'in son romanından alıntı yaptığı, Fransa'nın hüzün ile ironiyi birlikte eriten yazarı Romain Gary'i anımsattı. Hayat böyledir, yazı da bir yanıyla insanları anımsamak içindir bazen. Yıllar önce Romain Gary'in, ödüllü 'Cennetin Kökleri' adlı romanını okumuştum. Bulutlar arasında kalmış bir pencere gibi, uçup gitmiş hafızamdan sanki. Sadece unutulmuş, uzun süredir tatmadığınız muhteşem bir yemeğin, ağızda bıraktığı iz, güzel kokusu gibi.
Bir yanda kitabı hatırlama geçiti, diğer yanda yazarın hem gülümseten, hem çok çok buruk hayatı. Fransız Romain Gary (takma adı Emile Ajar) (Doğumu 1914, ölümü 1980) ilginç bir yazardı. Aynı zamanda bir yönetmen, iyi bir senarist, İkinci Dünya Savaşı pilotu, ardından bir diplomat. Tüm dünyaca tanınan yazarın, edebiyat tarihine geçen hınzırlığı ise bana göre çok güzeldi. Tam da ona yakışacak ironiyi barındıran, dalgacı bir hınzırlık.
Goncourt Edebiyat Ödülü, Fransa'nın Nobeli gibidir.
Fransız yazarlar, günümüzde de bu prestijli ödülün sahibi olmak için yarışırlar.
Bu ödül Fransa'da her yazara, yalnızca bir kez verilir.

ÇAĞININ EN ÜRETKENİ
Geçmiş yılların buğusunu, okuyabildiklerimden anımsama köprüsünde zorluyorum.
Romain Gary'in hınzırlığı; Goncourt Edebiyat Ödülü'nü kimsenin haberi olmadan bir kere kendi adıyla, diğerinde ise Emile Ajar takma adıyla almış olmasıydı. Bu hınzır adamın hayatı da inişli çıkışlı oldu. İlk romanını pilot olarak kahramanlık madalyaları aldığı İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından, 31 yaşında yayınlayan, sonrasında ise yazarlığın her alanında çok üretken olan Gary'in, ilk evliliği Britanyalı bir moda gazetecisi ile olmuştu. Tam 17 yıl sürdü. Güzel bir kadın olduğu, ardından ayrılığın geldiği yazılıdır.
Romanlarının çoğunluğunu Emile Ajar takma adıyla yazan Gary, o yıllarda Fransa'nın en üretken yazarı olmuştu. Takma ad düşkünlüğü, bu ironik yazara Fosco Sinibaldi ve Shatan Bogat adlarıyla da birer roman yayınlattı. Onlar da çok sattı ve okundu.
Fırtınalı ilk aşk evliliğinin ardından Gary, bu kez güçlü bir başka aşk duvarına çarptı. Hem de Jean Seberg'e. Ünlü Amerikalı oyuncu Seberg ile Gary, 1962 yılında evlendiler. Fırtınalı evlilikleri 1970 yılında sona erdiğinde, yeni bir yıkım süreci çoktan başlamıştı.
Her ikisi de kalplerin ezilişiyle yıkıma sürüklendi.

KARŞI TERS SÖYLEM
Çünkü kısacık saçlarıyla bir fenomen olan Amerikalı hüzünlü aktrist, Romain Gary ile yaşarken, yine Meksikalı büyük bir yazar olan Carlos Fuantes'e aşık olmuştu.
Hem kendisinden 24 yaş büyük olan Gary'e duyduğu bir türlü bitmeyen aşk, hem de Carlos Fuantes ile serüvenli ilişkisi; narin, kırılgan Seberg'i, tükenmeyen bir hüzün denizine götürdü. Ayrıca dönemin sol rüzgarlarından etkilenen, Paris'te yaşayan Seberg'in, Amerikalı siyahların haklarını savunan Kara Panterler'e sıcak destek veren söylemi, FBI'ın da çoktan dikkatini çekmişti. Fuantes'ten de hamile kalan Seberg'i, sinema dünyası ile birlikte FBI da izliyordu.
Seberg'in hamilileğini bilen FBI, günümüzde hala geçerli olan 'karşı ters söylem' geliştirme ile yıldızın doğacak çocuğunun babasının bir zenci olduğu dedikodusunu yaydı. Seberg'in itibarı bu yolla tüketilmek isteniyordu. Kısa saçlı yıldız, iyice bunalıma sürüklendi, ardından erken doğum yaptı, çocuğunun beyazlığını bir basın toplantısı ile dünyaya duyurdu. Bu sırada Carlos Fuantes ise Seberg ile yaşadığı aşkı anlatan ünlü romanını kafasında tasarlamak ile meşguldü. 'Diana' adlı o hüzünlü romanı da, okuma şansım oldu.

TRAJİK SON

Ardından hep soluksuz hüzün geldi. Jean Seberg ile Carlos Fuantes ne zaman ayrıldı? O arada Seberg ile Romain Gary görüştüler mi? Hayat hikayelerinin, bu bölümlerini bilmiyorum.
Ötekine aşık olup, sürüklenen, ama içindeki Romain Gary'i hiçbir zaman söküp atamayan Jean Seberg ise 1970'lerin sonlarında hep ağır bunalımlı günler yaşadı. 1978 yılında ise Paris Metrosu'nda kendini raylara atarak ölmek istedi. Kısa bir süre geçti. 1979 yılının hüzünlü bir sonbahar sabahında, ortadan kayboldu. Bir hafta sonra ağaçların sarı yapraklarını döktüğü 8 Eylül 1979'da, Paris'in dışında arabasında ölü bulundu.
Jean Seberg'in koltuğunun yanında bir kutu uyku ilacı ve minnacık bir intihar notu vardı. O yıllarda ölümü şüpheli görüldü. FBI bağlantısı tartışıldı. Sonra da Paris'in ünlü Montharnasse Mezarlığı'na gömüldü. Romain Gary cenazesine gelmiş midir? Hiç bilmiyorum. Ama Gary'nin tükenmez aşkı, onu da derin bunalıma sürükledi. Paris'te 2 Aralık 1980'de buz gibi havanın yüzleri yaladığı bir gece vakti duyulan silah sesi, Gary'in ölümünü duyuruyordu. Yazar kendisini bir tabanca ile vurarak canına kıymıştı.
Ölümsüz aşıklar buluşmak üzere, sanki sonsuzluk atına binip gittiler. Gary'nin kısa mektubu ilk kez Emile Ajar'ın kendisinin takma adı olduğunu da açıklıyordu. Mektubun finali ise şöyleydi: "Çokeğlendim,teşekkürederim. Hoşçakalın."
Cervantes ödüllü 83 yaşındaki Meksikalı yazar Carlos Fuantes, hala yaşıyor. Kim bilir 32 sene önce Gary öldüğünde, neler hissetmişti?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA