Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York seyahati, BM sisteminin reformu konusunu yeniden gündem yaptı.
Genel Sekreter Guterres ve ABD Başkanı Biden'ın da bu yapının artık çalışmadığı yönündeki açıklamaları Erdoğan'ın uzun süredir seslendirdiği "Dünya beşten büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün" çağrısının yerleşmekte olduğunu gösteriyor.
Ancak Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin üzerinde uzlaşmadığı bir reformu yapabilmek mevcut uluslararası şartlarda pek mümkün görünmüyor. Ukrayna'daki savaş ile yoğunlaşan büyük güç rekabeti hatırlanırsa böylesi bir uzlaşmadan uzak olduğumuz çok açık.
Yine de Erdoğan'ın "yeni bir uluslararası düzen" ihtiyacına yönelik çağrısına devam etmesi önemli ve geleceğin dünyası için öncü liderlik örneği.
***
Erdoğan'ın Genel Kurul kapsamında Türkevi'nde yaptığı görüşmelerden ikisi öne çıktı: İsrail Başbakanı Netanyahu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis.***
Her ülkenin yeni dünya düzensizliğinin farkında olduğu malum.***
Afet, çevre, orman yangınları, karşılıklı kültürel etkileşimin artırılması ve göç konularında üretilebilecek işbirlikleri, daha zor meseleleri (Ege ve Doğu Akdeniz'deki ihtilafları) konuşmayı mümkün kılar.
Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması başta olma üzere ikili ilişkilerdeki sorunların zor uzlaşmaları gerektirdiği düşünülürse konsey toplantıları, ikili görüşmeler ve çözüm arayışlarının varlığı bile Türk-Yunan ilişkilerine ciddi katkı verir.
Tekrar etmek gerekirse, büyük güç rekabetinin bölgemize yansımalarını dikkatle izleyerek normalleşme çabalarını somut işbirliği projelerine çeviren aktörler daha kazançlı çıkacak.
Türkiye'nin de yaptığı tam bu.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz