Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

CHP’nin krizinin adını koymak

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Özgür Özel dün "değişim" vurgusuyla CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladı. CHP'ye yeni bir vizyon kazandırmak amacıyla "Değişimin Yüzyılı, Yüzyılın Değişimi" başlıklı bir tutum belgesi paylaştı. İlk adımını attığı kadro hareketinin amacının "parti içi iktidarı kazanmak" değil "CHP'yi, Atatürk'ün partisini iktidar yapabilmek" olduğunu söyledi. Özel, CHP'nin hikayesini yeniden yazma iddiasında.
Siyasi çıkışını "Atatürkçülerin, İsmet Paşaların ve Karaoğlanların" hikâyesi olarak belirten Özel, Kılıçdaroğlu'nun 14-28 Mayıs seçimlerinde uyguladığı ittifak siyasetine köklü eleştiriler getirdi.
Parti yönetiminin seçim yenilgisinin nedenlerini araştırmaması, siyasi sorumluluğu almaması, parti içi iktidarı korumaya odaklanması ve CHP seçmeninin duygusal koğuşa sürüklenmesi gibi eleştiriler medyada yer alan tespitlerin derlenmesiydi. 4 sağ partiye CHP listelerinden 39 milletvekili verilmesi, Özdağ ile gizli protokol, danışmanlık kurumunun partinin kurumsal yapısının yerine geçmesi, karar alma ve aday belirleme süreçlerinin merkezileşmesi ve önseçimin terk edilmesi öne çıkan diğer eleştirilerdi.
AK Parti'nin uyguladığına benzer şekilde "genel merkez yöneticileri, milletvekilleri, belediye başkanları ve meclis üyeleri için 3 dönem sınırı" önermesi de gözden kaçmadı. Bu eleştiri ve önerilerin CHP çevrelerinde karşılığı var elbette. Ancak Özel'in konuşmasında en çok ilgimi çeken CHP'nin ideolojik dönüşümüne dair söyledikleriydi.

***

Özel, CHP'deki ideolojik krizin adını koyarak hem yeniden Atatürkçülük hem de yeni bir sosyal demokrasi/sol önerdi. Özel bir yandan Atatürkçülüğü, 6 oku şu cümlelerle sahiplendi: "Altı okumuzu hem tarihsel gerekliliğiyle sahiplenen hem olgusal tutarlılığıyla benimseyen hem de günün şartları ve çağın gerekliliği ile aşındırmadan geliştiren tutumumuz..."
Diğer yandan sağ ve sol kavramının 18'inci yüzyıla ait olduğu ve 21'inci yüzyılın sorunlarını çözemeyeceği iddiasını reddederek "emekçilerin, güvencesizlerin, yoksulların, dezavantajlı grupların artan ve ağırlaşan sorunlarına sol / sosyal demokrat kimlik" ile çare üretileceğini belirtti.
Böylece CHP'ye atfedilen iki geleneği (Atatürkçülük ve sol) aynı anda sahiplenen Özel, parti delegesini ve seçmenini yakalayabilmek için bir sentez yapmış görünüyor.
Ve açıkça bu yaklaşımı 2010 sonrasında Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye getirdiği sağcılaşmaya/ başkalaşmaya tepki mahiyeti taşıyor. Özel ittifak gerçekliğini kabul ederek CHP'nin ideolojik netliğinin ittifaklara engel teşkil etmeyeceğini ileri sürdü.

***

Anlaşılan, Özel, köklere dönerek CHP geleneğini yeniden icat etmek istiyor. Delegeleri genel başkanlık için ikna edebilir mi bilmiyorum ancak bu eklektik yaklaşımı CHP'nin ideolojik krizinin adını koyar, çözemez. Sınıf ve kimlik meselelerine solcu/sosyal demokrat yaklaşım ile Atatürk milliyetçiliğini bir araya getirmek CHP'nin geçtiğimiz onlu yıllar boyunca yaşadığı ve aşamadığı zorluktu.
Kılıçdaroğlu ideolojiyi geri çekerek ve sağ siyasetçileri partiye/ittifaka çekerek iktidar olmayı denedi. Sağ partileri ve HDP'yi 6'lı Masa ve Halil İbrahim sofrasını etrafında birleştirdi ama cumhurbaşkanı seçilmeyi başaramadı. İkinci turda muhalefetin farklı ideolojik-siyasi partilerinin yamalı bohçasını aşırı sağ söylemlerle iyice dağıttı. Akşener'in bugünlerde gündem yaptığı eleştiriler bu büyük koalisyonun seçmeni ikna edemediğini gösteriyor.
Şimdi Özel, CHP'nin ideolojik çelişkilerini "Atatürkçü ilkelerin ve sol siyasetin" altını çizerek çözebileceğini zannediyor. Özel, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi eklektik bir paket sunuyor. Bu paket Kürt sorunu, terörle mücadele, Batı ile ilişkiler, Alevilik ve milli hassasiyetler testinden aynı anda geçecek bir ideolojik çerçeve oluşturmuyor. Yine de CHP'nin krizinin adını koyma ve geleneği yeniden icat etme anlamında Özel'in tutum belgesini konuşabiliriz. Ancak bu tartışma yerel seçimlere giderken Kılıçdaroğlu'nun işini zorlaştırırken CHP'ye ne kazandırır bilinmez.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA