Birinci Türkiye "Yüksek gerilim hattı" Türkiye'si... Partilerin her hafta salı "Grup Toplantıları" bunun göstergesi.
İkinci Türkiye "İşinde, gücünde olanların" Türkiye'si.
Cemil Çiçek'le, Kastamonu'nun tarihi çarşısında (Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı) çay içiyorduk.
"Fanila yapıp satan" Abidin Dilek yanımıza geldi.
Ve Cemil Bey'e dedi ki:
- Sayın Başkanım... Üretmeden kalkınamayız... Bir de eğitim konusu çok önemli... Her alanda uygulamalı eğitim sistemine geçilmeli.

***

Yükselen Cumhuriyet



Rafet Küllüoğlu... Emekli öğretmen... "Ebru ve hat sanatı" üzerinde çalışıyor.
Onun işyeri de Kastamonu-Münire Sultan Çarşısı'nda.
Cemil Çiçek soruyor:
- Memleket nasıl?... Bir isteğin var mı?
Rafet Külüoğlu "Kanaat güzel şey... Şükretmek lazım" diye söze başlıyor:
- Ufak tefek sıkıntılar olur... Her dönemde oldu... Ama Cumhuriyet giderek yükseliyor... Birbirimizi yemeyi bırakalım, güzel ülkemizi daha ileriye taşımaya bakalım.

***

Yeni bir model

Kastamonu... Nereye baksanız orman... İlin "Yüzde 65'i orman."
Ticaret Borsası Başkanı Sedat İşeri ve arkadaşları proje üretmişler.
Avrupa Birliği projeyi beğenmiş... 10 milyon dolar "Hibe" vermiş.
Ve fabrika (Kaswood) kurulmuş.
"Pazar sorunu yok." 600 marangoza ucuz kereste sağlanıyor... Irak'a ihracat yapılıyor.
Türkiye'de "Fabrika sahibi" olan ilk ve tek Ticaret Borsası.
Fabrika 7 aydır üretimde... Müşterileri "Tomruk ev... Ahşap oyuncak" yapanlar... "Mobilya fabrikaları... İnşaat sektörü."
Slogan... Sedat İşeri'nin söylemiyle:
- Çalışmadan, üretmeden dünya ile yarışamayız.

***

Barış ve huzur

Kastamonu "Çok ilçeli" şehirlerden... 19 ilçesi var.
İlçe var... Pirinç üretiliyor... Tosya.
İlçe var... Sarımsak üretiliyor... Taşköprü.
Çarşı hareketli.
Kastamonu'ya gelip de Cide'nin "Sarı yazmasından" almayan yok.
Ve bir de "Çekme helvasından... Sucuk, pastırmasından."
Çarşıda... Cemil Çiçek "Etrafını saran kalabalığa" sordu:
- Ankara'ya bir mesajınız var mı?
Yanıt bir kadından geldi:
- Kavga istemiyoruz... Barış ve huzur istiyoruz.

***

Hikmet Bacı

Kastamonu'da tanıştık... Hikmet Hanım (Sinan).
"Hastaneden" emekli... Kredi ile 50 koyun almış.
Şimdi... Darıbükü köyünde 800 küçükbaş hayvanı var... Koyun keçi.
Keçiler, süt için... Koyunlar ise kurbanlık, adaklık.
- Hikmet Bacı... Bir isteğin var mı?
- Bugünümüze şükür... Allah devlete millete zeval vermesin... Boş duranı Allah sevmez... İlerlemek istiyorsak dedikoduyu, kavgayı bırakıp, gece gündüz çalışmak lazım.

***

"Âkil adam" dedi ki

Türk siyasetinin "Duayenlerinden... Âkil adamlarından" Cemil Çiçek'e dedik ki:
- Konuşulanları birlikte dinledik... Ne diyorsunuz?
Cemil Bey "İki Türkiye var" diye söze başladı:
Biri, Ankara Türkiye'si... Diğeri, taşra Türkiye'si.
Ankara Türkiye'si uzun zamandır gerilimli bir siyasi tablo ortaya koydu.
Ankara'nın yüksek gerilimi zaman zaman darbelerin gerekçesi oldu.
Taşra Türkiye'si ise... İşinde gücünde... Barış, huzur, ekmek, aş istiyor.
İki Türkiye arasında sağlam bir diyalog kurulamadığı için siyaset kurumu itibar kaybediyor.
Gerilimin, tahammülsüzlüğün kurumsallaştığı platform ise TBMM oluyor.
Böyle bir durumu ne Türkiye hak ediyor, ne de Meclis.
Eskiden 1 Mayıs endişe kaynağı idi... Şimdi ise her salı Türkiye endişe içinde... Endişenin nedeni belli: Siyaset yine neleri kırıp dökecek?

***

Şapka

Süleyman Demirel'in şapkası... Bülent Ecevit'in şapkası... Ve daha pek çok şapka... "700'den fazla."
Nerede mi?
Atatürk'ün "Kıyafet ve şapka devrimini" açıkladığı Kastamonu'da... Şapka Müzesi'nde.
Yolunuz düşerse gezmelisiniz.