Dün yerli ve yabancı yatırımcıların gözü Külliye'deydi. Türkiye'nin 3 yıllık makro ekonomik hedeflerinin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı.
Peki nasıl algılandı?
Bana kalırsa, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla programın açıklanması hükümetin bütün hedeflerin arkasında kararlılıkla duracağının göstergesi...
OVP'de gerçekçi ve öngörülebilirliği artıran hedefler dikkat çekiyor.
Ne bunlar derseniz...
Herkesin kafasında büyümeden taviz verilmeden enflasyonla mücadelenin nasıl yapılacağı sorusu var.
Esasında OVP incelendiğinde ilk etapta daha düşük büyüme, daha yüksek enflasyon ve bütçe açığı öngörülüyor. 2025'te ise toparlanma vaadediliyor.
6 Şubat'ta yaşanan depremlerin maliyetinin çıkarılması ve bunun bütçe dengesinde yer bulması, önümüzdeki yıl yerel seçim olmasına rağmen hükümetin büyümeden taviz vereceğini beyan etmesi, yılsonu enflasyon tahminini ise Merkez Bankası öngörüsünden daha yükseğe çıkarması önemli...
Fakat asıl dikkat çekici nokta 'yapısal reformlar'...
'Büyüme ve Ticaret', 'Beşeri Sermaye ve İstihdam', 'Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar', 'Kamu Maliyesi', 'Afet Yönetimi', 'Yeşil ve Dijital Dönüşüm', 'İş ve Yatırım Ortamı' başlıkları altında hükümet kanuni düzenlemelerle ilgili taahhütlerde bulunuyor.
Somut eylemlerden en önemlileri de kamu harcamalarıyla ilgili...
Programa göre, deprem ve afet harcamaları hariç kamu açığı düşürülecek. Kamunun yatırım programına çekidüzen verilecek. Ekonomik ve sosyal fayda üretecek yatırımlar önceliklendirilecek. Kamu harcamaları periyodik gözden geçirilecek. Verimsiz harcama programları tasfiye edilecek. Sosyal yardım sistemi gözden geçirilecek. İstihdam teşviklerinden etkin olmayanlar sonlandırılacak. Vergi harcamaları gözden geçirilip, etkin olmayan istisna ve muafiyetler kalkacak. Sağlık hizmetlerinin geri ödemesinde denetim modelleri geliştirilecek. Taahhütlerin hepsinin 2024 yılında gerçekleşmesi öngörülüyor.
Eğer hükümet bu adımları kağıt üzerinde bırakmazsa, o zaman ekonomide yaşanan sıkıntıyı sadece vatandaşın değil kamunun da üstlendiği algısı toplumun tüm kesimlerinde satın alınır. Bu da OVP'nin daha fazla sahiplenilmesini sağlar.