Merkez Bankası dünkü kararla bu kez piyasayı ters köşe yapmadı, bilakis beklentilerini tamamen karşıladı. Kararın en önemli tarafı ise para politikasında sadeleştirme oldu. Malum, aslında paranın maliyeti bir süredir belli bir yere gelmişti. Bankalar Merkez'den yüzde 14-15 faizle para alıyordu. Dolayısıyla politika faizi kağıt üzerinde kalıyordu. Velhasıl, Merkez, piyasanın arkasından geliyordu. Şimdi politika faizini fiili faizin de üzerine çıkararak piyasanın önünden gideceği mesajını vermiş oldu.
***
Bana kalırsa,
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yeni dönemin işaret fişeğini çaktı. Arkadan Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi ekonomi yönetiminin diğer aktörlerinin de gelerek alacakları kararlarla finansal piyasalardaki rahatlamayı devam ettireceğini düşünüyorum.
Esasında para politikasında başlayan yeni dönemi,
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın vurguladığı ekonomi ve hukuk alanında yapılması beklenen reformlar için önemli bir zaman kazanma olarak da yorumlamak gerekir.
Zira,
faiz artışıyla ekonomideki sorunlar tamamen bitmeyecek. Bu kararla piyasa
öngörülebilir para politikasına
ikna oldu. Ama bundan
sonra sürdürülebilir iktisat politikalarına
bakmak isteyecektir.
Üstelik, faizlerin artması
kısa vadede finansal piyasalarda
iyileşmeyi sağlar.
Orta ve uzun vadede ise yatırım, üretim ve istihdama yönelik kalıcı reformların devreye girmesi gerekir.
***
İki haftadır yapılan açıklamaları dikkate alırsak,
hükümet de bunun farkında...
O yüzden Erdoğan sık sık 'reform seferberliği'nden bahsediyor. Hazine ve Maliye Bakanı
Lütfi Elvan'la Adalet Bakanı
Abdulhamit Gül hafta sonu iş dünyası ile bir araya gelerek çözüm aramaya başlıyor.
Anlaşılan o ki, piyasa ile uyumlu bir süreçle TL'ye güvenin yeniden tesis edilmesi ve enflasyonun düşürülmesi hemen ardından da yatırımcıların yeniden rotayı
Türkiye'ye kırması için reformist gündeme dönülmesi amaçlandı.
Umarım, bu zaman iyi değerlendirilir.
Yatırımcıların ve reel sektörün önünü açacak düzenlemeler bir an önce devreye girer.
Aksi takdirde ülke hem yüksek
faiz hem yüksek kur cenderesine girer ki, bu hepimizin en son isteyeceği şey olur...