Duymuşsunuzdur... Mayıs ayında Sabancı Holding, rahmetli Özdemir Sabancı'nın ilk göz ağrısı olan Temsa'yı True Value Capital Partners'a sattı. Tabii, alıcı İsviçre merkezli olunca Türkiye'de her üç otobüsten birini üreten şirketin yabancılara satıldığı yorumu yapıldı. Halbuki, alan kişiler tanıdıktı. Türkven'in kurucu ortakları arasında yer alan Evren Rıfkı Ünver ve Rukiye Devres Ünver'in de içinde olduğu fon Temsa'nın yeni sahibi olmuştu. İlginçtir ki, Ünverler, Temsa'nın satışından yaklaşık 2 ay önce Lozan'da bu fonu kurmuştu.
Buraya kadar bir şey demiyorum.
Ticari hayattır, bir karar verilmiştir, alıcı da satıcı da el sıkışmıştır.
Fakat ondan sonra olanlar biraz düşündürücü...
Niye mi?
Gelin anlatayım... Geçen gün bir internet sitesinde 'Temsa'da neler oluyor?' başlıklı bir yazı yayınlanınca dikkat kesildim. Haberde Temsa'nın yeni sahiplerinin borçlarını yapılandırmak istediği, bunun için bankalarla masaya oturmaya çalıştığı söyleniyor. Yeni sahipleri şirketi alır almaz yapılandırma için bankalarla masaya oturma telaşına girdiğine göre, Temsa'nın satış öncesi mali durumunu sorgulamak gerekiyor. Şirket halka açık değil, o yüzden finansal durumu hakkında bilgi az.
Ama şu kadarını söyleyeyim...
Öğrendiğimize göre, Temsa'nın bankalarda milyarı bulan riski var. Ve meseleyi araştırdıkça tuhaf kokular geliyor. Ne hikmetse, şirketin satışı öncesinde holdingin bankasına olan krediler temizlenmiş!
Böyle olunca da haliyle insanın aklına bazı sorular geliyor.
Acaba şirket borçlandırılıp mı satıldı? Önceki sahiplerinin kullandığı kredileri yeni sahipler 'ödeyemiyoruz yapılandırın mı' diyor? Yapılandırma istenen borçlar hangi bankaların üzerinde bırakıldı? Temsa'nın kendi bankasına ne kadar borcu vardı? Bu borç ne zaman kapatıldı? Sabancı, Temsa'dan çıkarken kendi bankasındaki krediyi de başka bankalara mı taşıdı?
Düşünsenize, tüm finansal göstergelerin pozitife döndüğü bir dönemde bu satış gerçekleşiyor. Sabancılar üretimdeki son kalelerini de satıyor. Ama şirket satılırken kendi bankaları temize çıkarılıyor. Sabancı ailesi fertlerinin bu yıl gündeme gelen Malta vatandaşlığı hadisesini de yanyana koyunca "Bu işin arkasında nasıl bir iş var!" diye düşünmeden edemiyorum.