Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Erken emeklilikle Türkiye ağır fatura ödedi

Türkiye, geçmişte siyasilerin emekliler konusundaki popülist politikalarının faturasını ağır ödedi. Demirel'in 1992 yılında getirdiği erken emeklilik yasasıyla bebekler dahi emekli edildi. Emeklilikte temel parametre olan yaş ve hizmet süresi şartı sadece hizmet süresine indirgendi.
O dönemdeki yanlış sosyal güvenlik politikaları Türkiye'ye 1 trilyon dolardan fazla para kaybettirdi. Oy uğruna yapılan yasal düzenlemeler belki 3-4 yıl siyasileri iktidarda tutmaya yetti. Ancak daha sonra oluşan devasa kamu borçları nedeniyle ülke 1994'te büyük bir ekonomik kriz yaşamak durumunda kaldı. Demirel'in 1992'de kaldırdığı emeklilikte yaş sınırı 1999'da DSP-ANAP-MHP koalisyonunda tekrar geldi. Yapılan değişiklikle emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60'a, prim gün sayısı ise 7000 güne yükseltildi. Bugün hâlâ Türkiye bozulan sistemin faturasını ödüyor.

REFORM OLMASA AÇIK ARTARDI
Popülist politikalarla ülkenin bütçesi için 'kara delik' haline gelen sosyal güvenlik kurumlarının açığı 1992'den sonra sürekli arttı. 1991'de 128 bin TL kâr eden kurum, 1992-1999 arasında sürekli zarar etti. 1992'de zarar 2.5 milyon TL, 1993'te 8 milyon TL, 1994'te 19.3 milyon TL, 1995'te 81.3 milyon TL, 1996'da 144.3 milyon TL, 1997'de 336 milyon TL, 1998'de 447 milyon TL, 1999'da 1.1 milyar TL oldu. Bu dönemde de SSK'nın başında Kemal Kılıçdaroğlu vardı.
Geriye doğru TÜFE/ÜFE bazında hesaplandığında sadece bugün Kılıçdaroğlu dönemindeki açık 50 milyar TL'ye yaklaşıyor. 1999'da gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformundan sonra geçen zamanda ise açık ancak GSMH'nin yüzde 1'ine çekilebildi. Türkiye sadece sosyal güvenlik açığını finanse etmek için içeriye ve dışarıya 30 milyar dolar borçlanıyor. Bu da ülkenin faiz ödemelerinin katlanması anlamına geliyor.

12 MİLYAR FAİZ DEMEK
2018 yılı sonu itibarıyla Türkiye'de Emeklilikte Yaşa Takılanlar'ın (EYT) sayısı 5 milyon 954 bin 225 kişi olarak belirlendi. Her ay 50 bin kişinin emekli olduğu ve ortalama 1600 TL maaş ödendiği düşünülürse, aylık fatura 8 milyon 647 bin 878 TL yapıyor. Yıllık maliyet ise 103.7 milyar lirayı buluyor. Maliyeti karşılamak için ülkenin borçlanması durumunda, bugünkü oranlarla 12 milyar TL'lik bir faiz faturası çıkıyor.

EN ERKEN EMEKLİLİK HÂLÂ BİZDE
1999'da yaş sınırı yükseltilmesine rağmen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyeleri arasına halen en erken emeklilik yaşı Türkiye'de. OECD'nin verilerine göre, Türkiye'de kadınlar 58, erkekler 60 yaşında emekli oluyor. Bu oran OECD ülkelerinin çoğunda 65.
Yunanistan'da kadınlar ve erkekler 62, Estonya'da 63, Avustralya, Japonya, İspanya ve Kanada'da 65 yaşında emekli oluyor. Portekiz'de kadın ve erkeklerde emeklilik yaşı 66.2, Norveç'te 67…

SİSTEMİN DENGESİNİ BOZDULAR
Bir sosyal güvenlik sisteminin mali bakımdan ayakta durabilmesi için aktif/pasif sigortalı oranının asgari 4 olması gerekir. Yani her 4 çalışan 1 emekliye bakabilmelidir. Gelişmiş ülkelerdeki bu oran Türkiye'de tam tersi işliyor. Ülkemizde, her 1.6 çalışanın primlerinden 1 emeklinin maaşı ancak ödeniyor. Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) verilerine göre, Türkiye'de 12.5 milyon kişi devletten emeklilik, malullük, ölüm aylığıyla, dul ve yetim maaşı alıyor. Buna karşın SGK'ya prim ödeyen çalışan sayısı ise 22.4 milyon civarında. TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun genç nüfustan yaşlı nüfusa doğru hareket ettiği de göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki süreçte bu tablonun daha da değişmesi kaçınılmaz olacak.

AKTÜERYAL DENGEYİ BİLMİYORLAR MI?
Bugün EYT'lilere destek veren Kemal Kılıçdaroğlu, 1992-1999 yılları arasında SSK Genel Müdürlüğü yaptı. Bu nedenle aktüeryal dengenin ne olduğunu iyi biliyor. Ancak oy uğruna hem geçmişteki açıklamalarını hiçe sayıyor hem de sosyal güvenlik sistemini yeniden bozacak yasal düzenleme teklifi vermekten geri durmuyor. Bugün ucuz siyaset için "Emeklilikte yaşa takılanlar için kaynağı bulacaksın" diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak da, sosyal güvenlik sisteminin ülke için büyük bir kara delik haline geldiği dönemde DPT ve Hazine Müsteşarlığı'nda çalışıyordu. Dolayısıyla, emekli maaşlarının dahi ödenemeyecek duruma geldiği kriz günlerine yakından tanıklık etmişti! EYT'lilerin itiraz ettiği 1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı yasada Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen yıl yakasına rozet takıp dün de "Aramızda Sayın Yaşar Okuyan var. SGK konusunda en güzel çalışmaları yapan sayın bakandır. Hakkını teslim edelim" diye lanse ettiği Yaşar Okuyan'ın imzası bulunuyor.

DERNEK BAŞKANI TABLOYU KANITLIYOR!
Muhafelet, sosyal güvenlik sistemini bozacak sistemi desteklerken, Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gönül Boran Özüpak'ın durumu da tabloyu net bir şekilde anlatıyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl bu konuya dikkat çekerek, "Bu derneğin başındaki kişinin durumu bile sosyal güvenliğin nasıl bir felakete itilmeye çalışıldığının kanıtı. 1992'de sisteme kayıt olmuş. Bu hanımefendi eski sistemde 38 yaşında emekli olacaktı. 2022'de 48 yaşında emekli aylığı almaya başlayacak" demişti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA