Diyeceksiniz ki, "Karşı mahalleye atıp tutuyorsun, bulunduğun mahallenin eksiklerini de yaz." Haklısınız... AK Parti'deki yüzde 7'lik oy kaybının ciddi muhakemesi gerekiyor. Bildiğim kadarıyla, parti kurulları bir çalışma yapıyor.
Ben de birkaç satırda eksik gördüklerimi ve eleştirilerimi sıralayayım.
AK Parti, genç seçmene kendini anlatmakta zayıf kalıyor. Seçilme yaşının düşürülmesi, üniversite sayısının ikiye katlanması, dijital devrim gibi birçok alanda altyapıyı kurmasına rağmen bu kitleye ulaşamıyor.
Bu sebeple, partide gençleri kucaklayacak bir dil geliştirilsin.
Bazı kurumlarda, hemşericilik siyasetinden yeğen siyasetine doğru yönelme eğilimi yaşanıyor. Liyakati olmasa da bürokraside birçok kuruma 'özel kalemler' atanıyor.
Bunlar ileride toplumsal bir hastalığa dönüşebilir. Ama çaresi var. Kabiliyet, liyakat ve vatana sadakat kavramları parti mottosu haline getirilip, bürokraside meritokrasi (liyakate dayalı yönetim biçimi) dönemi başlarsa hastalık tedavi olur.
İl-ilçe örgütleri, belediyeler ve milletvekilleri vatandaşla arasına duvar örmeye başladığı an bunun faturası AK Parti'ye kesiliyor. O yüzden, sahadaki siyasi figürler kibir tuzağına düşmeden vatandaşa dokunsun. Parti, varlığını borçlu olduğu halka hizmet siyasetinden geri adım atmasın.
Partiye ihale ve avanta derdiyle yanaşan 'yağ tabakası'na izin verilmesin.