Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Doları hâlâ istifleyen kim?

Türkiye'de bazı şeyleri anlamakta zorluk çekiyorum. Yerli ve yabancı yatırımcıların ekonomideki davranış biçimleri birbirine bu kadar zıt olabilir mi?
Olabiliyormuş!
Neden böyle söylüyorum anlatayım...
Hatırlayın, geçen hafta cuma günü Hazine'nin 10 yıllık eurobond ihalesi oldu.
200'den fazla yabancı yatırımcı Türkiye'ye güvenip Hazine kağıtlarına koştu. İhraca yüzde 45'i İngiltere, yüzde 21'i ABD, yüzde 16'sı da Avrupa ve diğer ülkelerden olan yatırımcılardan 4 katı talep geldi. Keza dünkü ihalede de 2021 vadeli tahvilin ihracına 4 katı talep oluştu.
Peki madalyonun diğer tarafında durum ne?
Biliyorsunuz, dolara talebi kısmak için Merkez Bankası birçok adım attı. En son reeskont kredisi kullananlara "Bana borcunu TL ile öde" deyince millet elindeki dövizi satmaya başladı. Dolar kuru 3.62 TL bandına geriledi. Kırılma devam eder mi derseniz.
Dolarda kısa sürede 3.50 TL'yi görmek sanırım mümkün. Yabancı analistler daha iddialı. Referandumdan önce 3 TL seviyesinin görülebileceğini belirtiyor.
Bu nasıl olacak diye düşünürken, yerlilerin döviz taleplerindeki duruma baktım. İlginç bir tabloyla karşılaştım. Yurtiçi yerleşiklerin 27 Ocak'tan bu yana aldığı döviz miktarı 9 milyar dolara çıkmış durumda.
16 Şubat'taki alım 1.6 milyar dolar. Bir taraftan Merkez Bankası'nın adımlarıyla şirketler ve bankalar üzerinden kur gevşetilmeye çalışılırken, tırnak içinde Döviz Tevdiat Hesapları'nı şişirenler kim? Üstelik, doları 3.80'den alıp hesabına istifleyenlerin hepsi bugün yüzde 10 zararda olmasına rağmen...
Ben şahsen merak ediyorum.
Yabancıların ülke ekonomisiyle ilgili gördüğü bizimkilerin göremediği ya da görmek istemediği ne var diye...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA