Geçen hafta Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmasında tutuklanan BDDK murakıplarının 17-25
Aralık'tan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimler üzerinden yapmaya çalıştıkları finansal kumpası yazdım.
Bugün de size paralel örgütün Amerikan Merkez Bankası (Fed) üzerinden Ziraat Bankası'na oynadığı oyunu anlatacağım.
"Yok artık! Fed'i nasıl kullanmışlar?" dediğinizi duyar gibiyim.
Uzatmadan başlayayım...
3 yıl önce tam bugünlerde yani 30 Ağustos 2013'te iki BDDK murakıbı (Murat Yıldırım ve Ramazan Canik. İkisi de tutuklandı) denetlemek üzere Ziraat Bankası'nın New York Şubesi'ne gitti. Bu sırada, yolları Pensilvanya'ya düştü mü bilmiyorum.
İki murakıp, Amerika'ya ulaştıktan sonra Fed yetkilileriyle toplantı yaptı, ikinci kısma banka yetkililerini almadı. Neden almadıklarını tahmin etmek zor değil. Muhtemelen, bankayı kötülediler.
BDDK'nın denetim raporu bu toplantıdan 9 ay sonra 13 Haziran 2014'te bankaya gönderildi. Bu kadar niye beklediler?
Sanırım, 17-25 Aralık başarısızlığa uğrayınca kamu bankaları üzerinden başka bir algı operasyonuna hazırlanıyorlardı.
25 Haziran'da Ziraat ile Fed arasında şubede iç işleyişte hangi adımların atılacağına ilişkin yol haritası sözleşmesi imzalandı.
Sonra Fed, yol haritasında belirtilen hususların giderilmesi için bir danışmanlık firması ile çalışılmasını zorunlu tuttu, bu firmayı da kendisi belirledi.
1 Temmuz 2014'te bu anlaşmayı sitesinde paylaştı.
Normalde kimsenin dikkatini çekmeyecek bu anlaşma, paralel yayın organları tarafından 5 Temmuz'dan itibaren köpürtüldü. Ziraat Bankası'nda kara para mevzuatına aykırı işlemler yapıldığı ve Fed tarafından banka faaliyetinin durdurulduğu şeklinde kamuoyuna lanse edildi.
Türkiye'nin bir numaralı bankasının itibarı yerle bir edilmeye çalışıldı.
Peki sonra ne oldu?
Denetimlerde kayda değer bir bulguya rastlanmadı. Fed tatmin olmayıp, ayrıntılı bir denetim daha istedi. Bu kez firma, yapacağı denetimin kapsamına şubede hesapları bulunmamasına karşın Türkiye'den üst düzey devlet yetkilileri ve yakınlarını almak istedi. Banka yetkilileri itiraz edince bu kişiler denetim planı kapsamından çıkarıldı. İkinci denetimde de bir şey bulamadılar.
İşin özetine gelirsem...
Anlattığım hadise, paralel örgütün finansal kumpaslarına Fed gibi bir kurumu da alet ettiğini apaçık gösteriyor. Hem de ülkelerini ve kurumlarını itibarsızlaştırma pahasına... Bakalım, 15 Temmuz öncesinde daha neler yapmışlar?