26 murakıbın tutuklanması Paralel Yapı'nın finans sektörünün kurmay sınıfı diyebileceğimiz Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) en kritik bölümünü ele geçirdiğinin kanıtıdır.
Balyoz veya Ergenekon'daki gibi kumpaslarını finans sektöründe nasıl kullandığının açık göstergesidir.
Peki bu çete finansal kumpası nasıl yapıyordu?
-Çeşitli kanallardan isimsiz, imzasız ya da sahte isimlerle ihbarları BDDK'ya ulaştır, -İhbarı inceleyecek paralel ekipleri oluştur, -Bu ekip tüm finansal verilere istediği şekilde ulaşsın, -Raporun içini Paralel Yapı'nın istediği şekilde dizayn et, -Raporun sonucunu Paralel Yapı'nın menfaati doğrultusunda yaz, -Hazırladığın raporun bir nüshasını mahkemeye, bir nüshasını medyaya, bir nüshasını da denetim birimlerine gönder, Sonra da suçladığın kişi ya da kuruma "derdini kadıya anlat" de... Raporun gittiği kadı da senden nasıl olsa...
Finansal kumpası yapan murakıpların kimin emrinde olduğu sorusunun cevabı da bu grafikte apaçık görülüyor. Bakın, 17-25 Aralık'tan hemen önce 13 Aralık 2013'te murakıpların bankalarda yaptıkları sorgulamalar nasıl da artmış... Şimdi kumpasın aktörlerinin içeriye alındığını duyuyoruz.
Ama işin beyni Oktay Çolak firarda...
O halde sormak gerekmez mi? Eski BDDK başkanları rahmetli Mukim Öztekin ve Muttalip Ünal döneminde Oktay Çolak nasıl daire başkanı oldu, nasıl başkan yardımcılığına yükseldi, sonrasında nasıl müşavir kadrosuna atandı ve mevcut BDDK yönetimi Oktay Çolak'ı unvansız da olsa danışman/müşavir kadrosunda tutarak diğer başkan yardımcılarının danıştığı isim olarak kalmasına neden müsaade etti? Oktay Çolak'ı bu kadar vazgeçilmez yapan neydi?