Mevsim geçişlerinde vücudun hormonsal değişimleri, uyku düzenindeki farklılıklar, gündüz süresinin azalması ve havaların ısı değişimi sebebiyle toksin atımı da yavaşlayabilmektedir. Detoksifikasyonla ilişkili besin ve besin öğeleri için mekanizmalar hala araştırılmaya devam etse de karaciğerde detoksifikasyonu sağlayan enzim sistemini harekete geçiren süper besinlerin sonbahar döneminde yetişen sebze ve meyvelerin daha etkili olabileceği fikri ön plana çıkmaktadır. Sonbaharda daha çok sofralarımızda bulunan ve bu mevsimde en iyi besleyici değere ulaşan turpgillerde bulunan sülforafanlar; soğan ve sarımsakta bulunan organik kükürtlü bileşikler ve prebiyotiklerdeki bileşenler detoksifiye edici besin seçeneklerindendir.
İLAÇ GİBİ GELECEK SEBZE VE MEYVELER
Sonbahar ve kış mevsimlerinde yetişen sebze, meyve ve baharatların karaciğerde faz 1 ve faz 2 enzimlerinin aktif olarak çalışmasında çok daha etkin olduğu düşünülmektedir. Bu besinleri tükettiğinizde faz 1 enzimleri toksinleri yakalamakta faz 2 enzimleri ise onları parçalayarak böbrek ve bağırsaklardan atımını sağlayacak forma dönüştürmektedir.
1 Faz 2 enzimlerini destekleyici etkiye sahip pırasa, beyaz lahana, kara lahana, Brüksel lahanası, brokoli gibi sebzeler,
2 Allisin içeriği ile Faz 2 enzimlerinin önemli uyarıcısı taze sarımsak, taze ve kuru soğan,
3 Epigallokateşin gallat antioksidan molekülünden zengin yeşil çay ve siyah çay,
4 Havuç, kereviz, pancar, , maydanoz ile hazırlanan taze sebze suları güçlü detoks uyarıcı.
5 Baharatlardan kakule ve çubuk tarçın,
6 Yumurta sarısı ve yumurta beyazı,
7 Limon ve portakal kabuğu, kimyon ve taze dereotu,
8 İçerdiği flavonoidler ile Faz 1 enzimlerini destekleyen ve siyah üzüm, kırmızı üzüm, nar kırmızı meyveler,
9 Safra salımını geliştiren, idrar atımını artıran karahindiba,
10 İdrar atımını artırıcı etkili kereviz,
11 Ağır metallerin uzaklaştırılmasında süper etkili taze kişniş.
BEYİN HÜCRELERİNİN YAŞLANMASINI ÖNLEYEBİLİRSİNİZ
Yaşlanma ile unutkanlık, kısa süreli hafıza kayıpları, konsantrasyonda azalma, dikkatin kısa süreli dağılması ile başlayan ve daha sonra da birçok yaşlı kişide görülen bilişsel hastalıkların meydana gelmesi aslında tesadüf bir durum değil. İyi uyku, düzenli yürüyüş, sosyal bir yaşam beyin hücreleri için oldukça önemli yararlı faaliyetler. Ve de beslenme tabi ki. İşte beyin hücrelerini yenileyen ve beyin hücre bozulmasını önleyen 5 süper besin. Bu besinlerle yaşlanmaktan korkamayın derim.
LUTEİN İÇEREN SEBZELER Lutein hem göz hücrelerindeki deformasyonları hem de beynin genç kalmasını sağlayan süper bir antioksidandır.
Ispanak, tere, marul, pazı, semizotu, roka, brokoli, maydanoz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler; K vitamini, lutein, beta karoten, folik asit gibi antioksidan besin bileşenleri sayesinde beyni süper güçlendirici etki sağlar. Her gün bir büyük kase bu yeşilliklerden salata güçlü beyin için yenmelidir.
ÇAY VE KAHVE Sabah erken içilen kahve kısa süreli konsantrasyonun ve odaklanmanın doğal ilacıdır. Düzenli kahve ve çay içenlerin mental performanslarının daha iyi olduğu da bilimde artık kanıtlanmıştır. Çay ve kahvede bulunan kafein ve polifenollerin hafıza güçlenmesi beyin hücrelerinde yaşlanmanın yavaşlatılmasında fayda sağladığı düşünülmektedir.
Günde 6 bardak çay, 3 fincan kahve sağlıklı beynin ilacıdır.
ALFA LINOLENİK ASİT Ceviz, badem, fındık B, E vitaminleri ve doymamış yağ asitlerinden zengin içerikleri sayesinde beyin hücrelerine hasar veren maddeleri azaltarak beyni korur. Bu kuruyemişler alfa linolenik asitten yani bitkisel omega 3'den zengindir.
Alfa linolenik asit beyine giden damarların temizlenmesini destekler. Haftada 3 kere 1 avuç ceviz içi yani 14 yarım ceviz beynin destekleyicisidir.
FLAVONOIDLER Nar, siyah üzüm, böğürtlen, yaban mersini, ahududu ve çilek gibi meyveler beyin için oldukça önemli flavonoid adlı polifenolleri içerir. Polifenoller, antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri ile beyin sağlığını korumaya yardımcı olur. Ayrıca kırmızı-mor meyvelerin içerdiği antosiyanin, serbest radikallere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Her gün 2 porsiyon flavonoid içeren besinleri tüketen yaşlı bireylerin hafızalarının güçlendiği çalışmalarda gösterilmiştir.
SARDALYA BALIĞI Özellikle Çanakkale sardalyası gibi yağlı balıklarda bulunan ve vücutta üretilemeyen omega 3 yağ asitleri beyin hücrelerinde hasara neden olan toksik bir protein olan beta amiloid üretimini önleyebildiği bildirilmektedir. Haftada en az 3 kere birer porsiyon (150-200 gram) olarak sardalya balığı beyin için yararlıdır.
6 YARARLI BESLENME ALIŞKANLIĞI
İlki tuzu yeterli tüketmek, 1 silme tatlı kaşığı tuz yeterli. Fazla tuz ve protein tüketimi günlük normal su ihtiyacının artmasını sağlar. Tuzun fazla tüketimi hipertansiyon, mide kanseri, böbrek hastalıkları ve albuminuri, kalça kırığı ve osteoporoz ve obezite için risk faktörüdür. Bunun dışında kas ve sinir sistemi çalışması içinde tuza ihtiyaç vardır. Günde 5 gramı geçmemeli o da 1 silme tatlı kaşığı tuz anlamına gelir. İyot ile zenginleştirilmiş tuz tüketimine dikkat etmelisiniz. Ülkemizdeki araştırmalar toplumuzda bireylerin tuz tüketimi günlük 10 g kadar olduğunu bildirmektedir.
İkincisi her gün mutlaka taze sebze yemek. Taze sebzeler bol antioksidan ve diyet lifleri sayesinde bağırsak sağlığımızı koruyan en sağlıklı besinlerdir. Sadece burada dikkat edilmesi gereken konu fazla çiğ sebze tüketimini sınırlamak. Çiğ sebzeler mi- dede hazımsızlığa ve mide de gastritin oluşmasına neden olabilir.
Üçüncüsü doğru miktarda taze meyve tercih etmek. Son günlerde daha sıkça duymaya başladığım meyve şekerdir ve zehirdir fikri kesinlikle doğru değildir. Taze meyve yemezsek ağız, yutak, mide ve kolon kanseri riski artar. Burada önemli olan günde 2 porsiyondan fazla tercih etmemek. Muzdan incire karpuzdan elmaya çilekten mandalinaya kadar her meyve şeker değil sağlıklı antioksidandan zengin tatlılardır. Dördüncüsü tam tahılların günlük öğünlerden en az ikisinde bulunmasını sağlamak. Her öğün ekmek yeme zorunluluğunuz bulunmuyor ama her öğünde sağlıklı tam tahıllardan tüketmek diyabetten kalp hastalıklarına kanserden hipertansiyona kadar koruyucu olduğunu unutmamak gerekiyor. Ekşi mayalı ekmekten bulgura kepekli pirinçten karabuğdaya kadar tahılları tabağınızda bulundurmak sağlıklıdır.
Beşincisi haftada en az 3 kere kuru baklagilleri tercih etmek. Baklagiller kan şekerini en iyi dengeleyen ve kolesterolün yükselmesini en etkili önleyen besinlerdir. Birçok baklagil bağırsaklardaki ağır metallerin temizlenmesini sağlar. Baklagiller tok tutarak daha iyi zayıflamayı destekler.
Altıncı ve son önemli faktör her gün süt ve süt yerine geçenler, kırmızı ve beyaz et çeşitlerini aşırı yememek her bireye özgü uygun porsiyonlarda tüketmek şarttır. Yeterince süt içmek kemik sağlığının temel belirleyicisidir. Günde 1 su bardağından fazlasına gerek bulunmamaktadır. 1 kase yoğurt veya 1 su bardağı kefir ve 2 dilim peynir yemek yeterince süt ürünü aldığımızın da garantisidir. Kırmızı etleri daha az sıklıkta beyaz etleri daha çok tercih etmek iyi beslenmede kalp hastalıklarından kansere kadar koruyucudur.