Virüsler canlı bir ortamda üreyebilen parazitlerdir. Çoğalmak için canlıların hücrelerine yapışarak veya hücre içerisine sızarak enfekte olurlar. Ve enfekte oldukları hücrenin enzimlerini kullanarak yaşarlar. Bugün dünyayı saran koronavirüs de aynı bu anlattığım biyolojik etki ile insandan insana bulaşarak akciğerlerde yerleşip solunum yetmezliğine gidene kadar ölümcül bir sürecin başlamasına neden olur.
Genel olarak baktığımızda sağlıklı bir bireyin bağışıklık sistemi güçlüyse veya daha önceden karşılaşılan bir virüse karşı bağışıklık az da olsa kazanılmışsa; viral hastalıklar belirli semptomlarla hafif seyirde atlatılabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin basit yolu, taze sebze ve meyve, kurubaklagiller, süt, kefir ve yoğurt gibi süt ürünleri, yağsız derisiz tüm etleri günlük beslenme listemizde bulundurmaktan geçer.
Fakat bu daha çok vücudun tanıdığı mikroplar için faydalıdır. Virüsler işin içine girince iş tamamıyla değişir. Virüsler vücudumuzda hedef organların hücrelerine girerek organın normal çalışma fonksiyonunu bozmaya yönelik aktif rol üstlenir. Ve kefir içmekten, ne de et yemekten çok etkilenir. Fakat 2020 yılında Science Direct portalında yayımlanan önemli bir meta-analizde özellikle solunum yollarını etkileyen birçok çeşit influenza virüslerine karşı sadece propolis tüketiminin antiviral etki sağladığını bildirmiştir.
Propolis virüsleri nasıl yok ediyor?
Propoliste bulunan izoferülik asit adlı antioksidan, solunum yollarını tutan virüslerin hücre duvarına yapışmasını önleyerek virüsün canlı ortamda üremesini durduğu ortaya koyuldu. Ayrıca propolisin içerdiği farklı bir antioksidan olan kafeik asit fenetil ester adlı fenolik bileşen sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu da biliniyor. Propolis antibakteriyal yani bakterilerin çoğalmasını önleyerek bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bir arı ürünüdür.
DOĞAL PROPOLİSE ULAŞMAK ÖNEMLİ
Karaciğer yenileyici etkisi olan propolisin özellikle bu virüs salgınlarının ön plana çıktığı dönemde hem erişkin hem de çocukların düzenli tüketmesi gereken tek arı ürünü olduğunu unutmamak gerekir.
Propolis, arıların bitkilerin tomurcuk ve gövdelerinden topladığı reçinemsi maddeleri işlemesiyle ürettikleri bir üründür. Kovanı mikroplara ve dış tehlikelere karşı koruyan propolis, kovanın bir hastalık kalkanıdır. Propolis kovandan alındığı haliyle maalesef tüketime uygun değildir. İçerisinde bulunan ve kafeik asit fenetil esterden yararlanmak için bir ekstraksiyon işleminden geçirilmesi gerekir. Ayrıca propolis kovandan alındığında içerisinde balmumu ve bazı kirlilikler bulunduğundan bu özütleme veya ekstraksiyon işleminin uygulanması saf propolis elde etmede oldukça önemlidir. Doğal propolise ulaşmak için ekstraksiyonda kullanılan çözücülere dikkat etmek gerekir.
İdeal ekstraksiyon işlemi önemli
Ekstraksiyon için kullanılan farklı yöntemler bulunuyor. Genellikle etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi katkı maddeleri kullanılarak ekstraksiyon işlemi yapılır. Ancak etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi çözücülerin kullanılması durumunda günlük kullanım miktarına dikkat etmek gerekir. Bu bağlamda Dünya Sağlık Örgütü sağlık açısından risklerinin olduğu bilinen alkol türevi propilen glikolün günlük kullanım miktarının kilo başına 25 mg ile sınırlandırılmasını ön görmüştür. Özellikle bilimsel araştırmalarda çocuklarda propilen glikol ile çözücülerle elde edilen propolislerin kullanımasının sakıncalı olduğu bildirilmekte, bu konuyla ilgili araştırmalarda devam etmektedir.
Bilimsel araştırmalarla destekli geliştirilen özel teknikler sayesinde günümüzde ham propolisten etken maddesi yüksek, propilen glikol gibi hiçbir alkol içermeyen, suda tamamen çözünen, saf propolis elde edilebiliniyor. Bu yeni teknolojiyle elde edilen propolisin antioksidan kapasitesi ve toplam fenolik madde miktarı; sadece su, etil alkol ve propilen glikol kullanılarak üretilen propolislere göre daha yüksek olduğu bilimsel olarak ortaya koyuldu. Kısacası alkolsüz su bazlı propolis hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yüksek antioksidan içeriği sayesinde bağışıklığın desteklenmesinde etkilidir.
HEM VİRÜSLERE HEM MİKROPLARA KARŞI ETKİLİ
Propolis sadece içilerek tüketilmiyor. İçerdiği eşsiz biyoaktif bileşenler nedeniyle yara onarıcı ve doku yenileyici özellikleri de var.
Özellikle yanık tedavisinde de antiinflamatuvar, antimikrobiyal ve antifungal etkileri nedeniyle kullanımı bilimsel olarak söz konusu. Bu olumlu etkisinin içeriğindeki önemli bir diğer biyoaktif bileşen olan pinokembrine bağlı olduğu bilimsel çalışmalarda gösterildi. Ayrıca antifungal etkisi nedeniyle cildin mantar hastalıklarında, antiviral etkisi nedeniyle cildin uçuk benzeri hastalıklarının tedavisinde de etkili olabiliyor. Bunun yanında diş eti hastalıklarının tedavisinde de olumlu etkileri mevcut.
Deri enfeksiyonlarında, cilde direkt propolis sürerek; diş eti tedavilerinde, ağız ve boğaz enfeksiyonlarında da gargara şeklinde kullandığınızda propolis hemen iyileştirici etki gösterir.
ANTİVİRAL ETKİSİ İÇİN 3 HAFTA DÜZENLI KULLANIM ŞART
Propolisi takviye edici gıda kapsamındaki düzenlemeler nedeniyle 4 yaş altında çocuklarda kullanımını önermiyorum. 4-10 yaş arasında 100-300 mg olarak propolis kullanımı virüsler için etkin dozdur. Tek kullanımlık 100 mg saf propolis içeren propolisten sabah ve akşam birer tane çocukların kullanması çok önemli.
Tüm yetişkinler de propolisi güvenle tüketebilir. Propolisin sağlık etkisinin görülmesi için literatürde, 11 yaş üzeri ve yetişkinlere önerilen günlük doz 250-1000 mg. Cinsiyet ayırt etmeksizin tüm yetişkinler 250 mg tek kullanımlık saf propolisi aynen çocuklar gibi sabah ve akşam tüketmeleri güvenli ve etkilidir.
Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini sağlamak için en az 3 hafta, her gün düzenli su bazlı saf propolis kullanımı en uygun süredir. Propolisin tadı acı ve buruk olduğu için süt, taze sebze veya taze meyve suları içinde karıştırılarak tüketimi daha zevklidir. Propolisi çocuklara süt, bal ve muz ile yapacağınız karışıma ekleyerek verebilirsiniz.
Hamileler, emziren anneler ve herhangi bir nedene bağlı ilaç kullanma durumunda olanların mutlaka doktor veya diyetisyene danışarak propolis kullanması gerektiği uyarısını da yapmalıyım.
Propolisi direkt su içerisine karıştırıp içebilirsiniz. Ben bu şekli ile tercih ediyorum. Fakat tadının acı ve buruk olması sebebiyle geliştirdiğim özel tariflerimle de severek propolisi tüketebiliyorum. Sizler için geliştirdiğim dört ayrı formülün propolisi rahatça içmeniz için yardımcı olacağından eminim.
PROPOLİSLİ MUZLU SÜT
Özellikle çocukların propolisi rahat tüketmeleri için çok uygun bir karışım. Sabah kahvaltıda ve yatmadan önce içilen propolisli muzlu süt güçlü bağışıklık için idealdir.
MALZEMELER:
1 çay bardağı tam yağlı süt
Yarım muz
1 tatlı kaşığı bal
1 tatlı kaşığı su bazlı saf propolis
1 tatlı kaşığı tarçın
YAPILIŞI:
Tüm malzemeleri mutfak robotunda krema haline gelinceye kadar çırpın ve bardakta servis edin.
PANCAR DETOKSU
Yetişkinlerin günün istediği vaktinde tüketebileceği propolisli pancar detoksu hem bağışıklık sistemini güçlendirecek hem de karaciğer detoksunu sağlayacak etkidedir.
MALZEMELER:
1 adet büyük boy taze pancar
1 adet orta boy taze domates
Yarım demet taze dereotu
Yarım limon
1 tatlı kaşığı saf su bazlı propolis
¼ çay kaşığı karabiber
YAPILIŞI:
Pancar, domates ve dereotunu katı meyve sıkacağından geçirin, bardağa alın. Yarım limonu sıkıp, propolisi ve karabiberi ekleyip karıştırdıktan sonra servis edin.
NARENCİYE SUYU
Hem çocuklar hem yetişkinler propolisi farklı narenciye meyvelerinden taze sıkarak elde edilen suya karıştırarak da lezzetli bir şekilde tüketebilirler.
MALZEMELER:
1 orta boy sulu portakal
1 adet mandalina
Yarım limon
1 tatlı kaşığı saf su bazlı propolis
YAPILIŞI:
Portakal, mandalina ve limonun suyunu sıkıp bardağa alın. Üzerine propolisi ekleyip karıştırarak zevkle için.
YAĞ YAKAN SEBZE SUYU
Normalde propolisi sadece suyun içerisine karıştırarak içebilirsiniz ancak acımsı tadı nedeniyle içimi daha keyifli hale getirmek için taze sebzelerden hazırlanan suya karıştırarak içmek çok kolaylık sağlar. Yetişkinlerin daha çok tercih etmesini istediğim taze sebzelerden hazırlanan bu iksir hem bağışıklığı güçlendirecek hem de yağ yakımını kolaylaştıracak.
MALZEMELER:
5 adet büyük boy salatalık
Yarım demet maydanoz
1 kase taze kereviz sapı
1 tatlı kaşığı propolis
1 parça taze zencefil
1 adet limon
Az tane karabiber, az zerdeçal ve az kimyon
YAPILIŞI:
Katı meyve sıkacağından salatalık, maydanoz, kereviz sapı, zencefili çekin suyu bir bardağa alın. Limonu sıkıp, propolis ve yağ yakıcı baharatlar olan zerdeçal, tane çekilmiş karabiber ve kimyondan birer tutam ekleyerek karıştırın, servis edin.