Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İLKER GEZİCİ

Tatilimiz zehir olmasın

Misafirliğe gittiğinizde ev sahibinin tuhaf davranışlarından rahatsız olduğunuzda nasıl tepki verirsiniz hiç düşündünüz mü? Hoşunuza gitmeyen bir tavır veya söylemde bulunulduğunda alttan mı alırsınız? 'Ayıp olmasın, tadımız kaçmasın' diyerek ne kadar susabilirsiniz? Gitmek istediğinizde size izin vermezlerse ne yaparsınız? Vizyondaki Sakın Ses Çıkarma adlı film, işte misafirliğe giden ancak tuhaf olaylarla karşılaşan ailenin kurtulma çabasına ortak ediyor seyirciyi. Siyah Telefon, Kapan ve Görünmez Adam filmlerinin yapımcısı Blumhouse, seyirciyi yine koltuklarına yapıştıracak bir gerilime davet ediyor. Eden Lake ve ödüllü gotik hayalet hikâyesi Siyahlı Kadın'ın yazar-yönetmeni James Watkins'in yazıp yönettiği filmin başrolünde BAFTA ödüllü James McAvoy yer alıyor. McAvoy filmde Paddy adlı kariyerinde ilerlemeyi reddedip ailesinin arsasına dönen bir doktoru canlandırıyor.



Sakın Ses Çıkarma, iki çift ve onların çocuklarının Toskana, İtalya'ya gittikleri tatilde tanışması ve iyi anlaşmasıyla başlıyor. Bir çift Londra'da yaşayan iki Amerikalı, diğer çift de Batı İngiltere'de yaşayan iki İngiliz. İki çift de çok farklı ve yaşam tarzları birbirleriyle çakışıyor. İngiliz aile çok pastoral ve doğayla araları iyi, Ben (Scoot McNairy), eşi Louise (Mackenzie Davis) ve kızları Agnes'ten (Alix West Lefler) oluşan diğer çift ise çok şehirli ve modern. Fazlasıyla mükemmeliyetçi. Doğayı seven çift diğer çifti tatillerinden sonra doğal İngiliz hayatını göstermek için çiftliklerine davet ediyor, ama çiftliğe vardıklarında, o dostane hava kayboluyor. Paddy ve karısı Ciara'nın (Aisling Franciosi) gerçek yüzü katman katman ortaya çıkarken diğer aile hakkında endişelenmeye başlıyorsunuz. Her şeyin rüya gibi geçeceğini düşünen Amerikalı aile kendilerini kısa sürede karmaşık bir psikolojik kâbusun içinde buluyorlar. Ayıp olmasın diye ev sahiplerinin her dediğini yapmaya çalışan, mecburen o evin kurallarına uymaya çalışan Amerikalı aile, özellikle Paddy'nin agresif davranışlarından rahatsız olup bir an evvel evlerine geri dönmek istiyorlar. O sırada çiftin oğulları Ant, film boyunca sürekli misafir kız Agnes'e bir şeyler anlatmaya çalışır. Ancak Paddy ve karısının Amerikalı yeni misafirleri için sürprizleri vardır... Çocuk oyuncuların kilit rol oynadığı film, Danimarkalı bir korku filminden esinlenilerek hayata geçirilmiş. Bu filmde korku yerini gerilime bırakıyor. Sona doğru gerilimin dozu iyice artıyor.



Sınır tanımayan misafirperverliği, karizmatik alfa-erkek ev sahibi rolünde sürükleyici bir performans sergileyen McAvoy, verdiği bir röportajda rol arkadaşı Mackenzie Davis'e övgüler yağdırdı. 'Mackenzie Davis, Louise rolünde muhteşem, onu daha önce hiç bu kadar güçsüz olan ama aynı zamanda bu kadar mücadele eden bir rolde gördüğünüzü sanmıyorum. O bu performansında yapmacıklığa hiç yer vermedi, Mackenzie'yle çalışmaya bayıldım' diyor. Gerçekten de Kanada doğumlu 37 yaşındaki güzel oyuncu, ikna edici bir performans sergiliyor. Karakterin, kaygılarını, korkularını seyirciye geçirmekte zorlanmıyor. Neticede film, ev sahipleri Paddy ile Ciara'nın misafirlerini neden alıkoyduğuna dair sağlam bir sebep sunmasa da başından sonuna kadar ilgiyle izletmeyi başarıyor.



TÜRK VE İRAN SİNEMASI GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİYOR
Adaş, Nine Geri Dönmüş ve Karaca Tozu başlıkları ile üç ayrı öyküden oluşan İzliyorlar filmi, seyircileri gerçek ile hayal arasında bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Yapımcılığını Halakoei Film'den Barış Kaya'nın üstlendiği İzliyorlar isimli filmin başrollerini Mehmet Polat, Gökçe Özyol ve Ekim Mağden paylaşıyor. Yönetmen İman Tahsin tarafından çekilen filmin kadrosunda; Buket Kurtez, Gülay Özden, Burcu Almeman, Meriç Başaran, Yaren Bozkuş gibi isimler yer alıyor.



Sinemaya 16 yaşındayken babasından kalan bir VHS kamerayla arkadaşlarını çekerek başlayan İran asıllı yönetmen İmam Tahsin, Karanlık Madde filmiyle SİYAD'ta en iyi fantastik film ödülüne aday gösterilerek dikkat çekmişti. Sinemada kalıcı, işler yapmak isteyen Tahsin bu amacının ilk örneğini İzliyorlar filmiyle veriyor. Yapımcı Barış Kaya ise bu filmi neden çekmek istediğini ve hedeflerini şöyle anlatıyor: 'Yazar, Soroush Roohbakhsh'ın kalemi benim için gerçekten farklıydı ve beni etkiledi. Karanlık ve fantastik bir atmosfer, izleyiciyi içine çeken bir hikâye ve birkaç ödül kazanmış bir senaryoydu. Okuduğumda, hemen bu projeyi seçtim. İranlı bir yazar ve yönetmen seçerek, kültürel ortaklıkları paylaşarak yeni deneyimlere ulaşmaya çalıştık ve bu iki kültürel dilin birleşimiyle yeni kazanımlar elde etmeyi hedefledik.



Türkiye sineması güçlü ve başarılı. İran sinemasıyla bu sinemanın birleşimi ülke film endüstrisinde büyük bir fark yaratabilir. İranlı yönetmenlerin bakış açısı ve tarzı, Türk sanatçılarla birleştiğinde kazanan bir kombinasyon oluşuyor ve ben her iki ekibi de desteklemek ve farklı işler yaratmak istiyorum.' Dünyada İran sineması gerçeğini göz ardı etmek mümkün değil. Birbirinden değerli İranlı yönetmenler uluslararası arenada adlarından bahsettiriyorlar. İran asıllı yapımcı Barış Kaya da yakın zamanda bu alanda kendi adından sıkça bahsettireceğe benziyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA