Yarın anneler günü... Anneliğin çok kıymetli olduğunu anlatan yerli yabancı onlarca film var. İlk önce, duygu yoğunluğu yaşatıp bizleri ağlatacak nitelikte annelikle ilgili öne çıkan filmleri yazacaktım ancak bu güzel günde neşemizi kaybetmek istemediğim için baktıkça çocukluğumuzu hatırlatan, yüzümüzü tebessüm ettiren Yeşilçam'daki anne karakterlerini yazmak geldi aklıma. Hem böylece anneler günü vesilesiyle bu özel insanları yeniden yad etmiş oluruz diye düşündüm. Velhasıl, Yeşilçam filmi denince aklınıza ilk olarak hangi anneler geliyor? Bunu kime sorsanız alacağınız yanıt üç aşağı beş yukarı aynı olur. Eminim ki herkes, hepimizin Hafize Ana'sı Adile Naşit'i birinci sıraya koyar. Usta oyuncu Adile Naşit kariyerinin bir cilvesi olsa gerek genelde anne rollerinin aranılan oyuncusu oldu. Onu kimi zaman Gülen Gözler'de kızlarının mutluluğu için her şeyi yapan fedakar anne, kimi zaman da Şabaniye'de oğlu kan davasından kurtulsun diye her zorluğu kabul edecek kadar gözü kara bir anne olarak izledik yıllarca. Anne rolleriyle akıllara gelen oyuncu ne yazık ki kendi özel hayatında anneliğe doyamadı. Kalbi doğuştan delik olan oğlu Ahmet ancak 14 yıl yaşayabildi. Acısını kalbine gömüp neşesini hiç kaybetmedi Naşit ve o hepimizin yakından bildiği severek izlediğimiz filmlerdeki halleriyle hafızalarımızdaki 'Tonton Anne' olarak sağlam bir yer edindi.
'Her zaman gözünün bir köşesinde yaş var.' deniyor onun için. Ah Nerede filminde üç haylaz oğlunu yola getirmeye çalışan baba Hulusi Kentmen'in karşısında oğullarına yol arkadaşlığına yapan anne Şükriye Atav, çoğu filmde Yeşilçam'ın gözü yaşlı annesi rolünün hakkını başarıyla verdi. Onunla aynı dönemde genelde birbirlerinin zıttı karakterlerdeki anneyi canlandıran Aliye Rona da efsane anne rolleri arasındaki yerini alır. Aliye Rona'nın canlandırdığı anne figürü genellikle; oğullar için bir kalkan, kızlar ve gelinler için ise bir karabasandır. Atav daha yumuşak huylu anne rollerini canlandırırken Rona ise daha tavizsiz sert karakterleri canlandırmıştır. Rona'nın Yılanların Öcü filmi ilk akla gelen performansları arasında sayılabilir.
Çılgın anne Mürüvvet Sim. Genelde kızıyla hep bir rekabet halinde olan, biraz cazgır ama çok tatlı! Mürüvvet Sim'in anne olduğu pek çok film var ama kuşkusuz en akılda kalıcı olanı Neşeli Günler'de Ayşen Gruda'nın annesi, turşucu Kazım Efendi ile evlenmek için can atan Sıdıka rolüydü.
Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray... Onu her rolde her karakterde gördük. Çoğu zaman peşinden koşulan esas kadın olsa da anne rollerinin altından kalktı ve filmografisinde en çok hatırlanan filmler onun anne olduğu filmler... Selvi Boylum Al Yazmalım filminde, çocuğunu yalnız büyütmek zorunda kalan genç anne Asya'yı oynamıştı. Evladına sevginin emek vermek olduğunu öğretti. Bulut Aras ve Şener Şen'le başrolü oynadığı Sultan'da ise kendi elleriyle yaptığı gecekondusunda dört çocuğuna bakmak zorunda kalan fedakâr anneyi oynadı. Şoray'ın en etkileyici performansları arasında yer alan iki film de Türk sinemasının en sevilenleri listesinin zirvesinde yer alıyor.
Her ne kadar Şoför Nebahat olarak anılsa da Fatma Girik hep zor rollerin üstesinden geldi. Özellikle kocasının ölümünden sonra çocukları için yaşamaya devam eden köylü güzeli Zeliha'yı oynadığı Toprak Ana filmi kariyerini bambaşka bir yere taşıdı. Seyirci namusunu korumak isteyen bir annenin hayatta kalma mücadelesine gözyaşlarıyla tanık oldu. Beyaz saçlı cefakar anne rolünün belki de en çok yakıştığı sanatçıydı Girik. Bir kartalın beşikteki bebeği alıp kaçtığı sahneyle hepimizin hafızasında yer edinen Boş Beşik ile Kadir İnanır'ın annesini oynadığı Ana Ocağı filmlerini de unutmamak lazım Girik'in.
Usta oyuncu Hülya Koçyiğit de özellikle toplumsal gerçekçi filmlerin aranılan kadın oyuncusu olarak kariyerinde çok önemli filmlere imza attı. Örneğin, Yavrularım filmindeki Seher karakteri kanser olmasına rağmen dişini tırnağına takar ve çocuklarının geleceği için çırpınır. Bu çabaları yılın annesi seçilmesini sağlar ama o bunu hiçbir zaman öğrenemez. Koçyiğit'in yabancı televizyonlara satılan ilk film olma özelliğine sahip Kurbağalar filmindeki rolü de yine unutulmaz anne rolleri arasındadır. Trakya'da bir köyde kurbağa toplayarak geçinen, Elmas isimli dul bir köylü kadının çocuğuyla verdiği hayat mücadelesini anlatan film Koçyiğit'e Fransa'da Nantes Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü getirmiştir.
Türk masal kahramanı Keloğlan'da Rüştü Asyalı'nın 'Garip anam, çilekeş anam' nidalarıyla andığı unutulmaz oyuncu Suna Pekuysal da canlandırdığı rollerle hafızamızdaki yerini korur. Burada sayamadığım nice efsane oyuncuların ruhu şad olsun. Annelerimizin günü kutlu olsun...
SALTANATI KİMSE YIKAMAZ
1968 yılından bu yana sinema tarihinin en ölümsüz serilerinden birine dönüşen Maymunlar Cehennemi'nin son filmi Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık vizyondaki yerini aldı. Serinin bir önceki filminde maymunların lideri Sezar hayatını kaybetme pahasına kendi ırkını kurtarmıştı. Wes Ball'un yönetmen koltuğunda oturduğu bu yeni film, Sezar'ın saltanatının birkaç nesil sonrasında geçen ve maymunların hakim tür olduğu, insanların ise gölgelerde yaşamaya itildiği evrensel, destansı seriye yeni bir soluk getiriyor.
Yeni acımasız maymun lideri, imparatorluğunu kurarken; genç bir maymun, geçmiş hakkında bildiklerini sorgulayacağı zorlu bir yolculuğa çıkıyor. İnsan avlamaya devam eden ırkına karşı gelerek, yaptıklarının yanlış olduğunu savunan asi maymun, insan ırkından genç bir kadının hayatını kurtarıyor ve isyan bayrağını çekiyor. Bu yolculuk, onun hem maymunlar hem de insanların geleceğini tanımlayacak seçimler yapmasına neden olacak. Serinin hayranlarının merakla beklediği filmde seyirciler sadece maymunlar ile insanlar arasındaki destansı mücadeleyi değil, maymunlar arasındaki savaşa da soluksuz tanıklık edecek.