İrlandalı yazar Bram Stoker'ın 1897'de yazdığı ünlü romanı Drakula sinema dünyasına ilham olmaya devam ediyor. Tarihin en narsist karakteri olan Drakula bu kez sadık hizmetkârı Renfield'ın hikayesiyle sinemaseverlerin karşısında. Bugüne kadar bilim kurgudan romantik komediye sayısız filmde rol alan ünlü oyuncu Nicolas Cage'in başrolünde yer aldığı Renfield adlı film, Drakula efsanesine yeni bir soluk getiriyor. Chris McKay'in yönetmen koltuğunda oturduğu film, Drakula'nın sadık yardımcısı Renfield'ın (Nicholas Hoult) Karanlıklar Prensi'nden bağımsız bir hayatı arayışını konu ediniyor. Sinek, örümcek, kuş veya böcek yiyerek onların yaşam gücünü alan ve ölümsüzlük kazanan Renfield artık artık, efendisinin avını temin etmeye ve ne kadar alçaltıcı olsa da her emrini yapmaya zorlanır.
Karanlığın Prensi'nin gölgesinin dışında bir hayat olup olmadığını görmeye hazırdır ancak bu hiç de öyle kolay olmayacaktır. Drakula ile arasındaki toksik ilişkiyi bitirmeye kararlı olan Renfield, bağımlıların gittiği bir terapi merkezine bile gider. Orada sağlıklı bir kafa yapısıyla normal insanlar gibi hayat sürmek istediğine karar verir. Kadın polis memuru Rebecca (Awkwafina ) ile yolları kesişir ve aralarında bir elektriklenme olur. Başta aşık olduğu polis memuru olmak üzere diğer sivillerin de hayatını kurtarması onda bir aydınlama yaratır. Artık kurbanları efendisine götürmek istemez. Kendisine ihanet edildiğini düşünen Drakula ise hizmetkarına dünyayı dar etmek için uyuşturucu şebekesi lideriyle iş birliği yapar.
Yaklaşık 100 dakikalık filmde Emmy Ödüllü yönetmen McKay, Renfield'in iyi bir insan olma çabasıyla ihanetin intikamını almak isteyen Drakula'nın mücadelesini, bolca kanlı ama korkutucu olmayan hatta komik bile denecek bir şekilde aktarıyor. Bunu yaparken de kelimenin tam anlamıyla kan gövdeyi götürüyor. Film ilginç yapım notlarıyla da dikkat çekiyor. Hoult'un, böcek yiyen bir karakter canlandırdığı için üç aylık hazırlık süreci boyunca 100 tane çekirge yediği tahmin ediliyor. Cage böcek yememiş ama daha sivri ve doğal görünsün diye dişlerini törpületmiş ondan sonra 3D baskı tekniğiyle hazırlanan takma dişler takılmış. İkili, daha önce de 2005 yılında, Hoult henüz 14 yaşındayken, The Weather Man filminde birlikte rol almışlardı. Çok yönlü oyunculuğuyla adından her filmde bahsettirmeyi başaran Cage'e ayrı bir parantez açmak gerek. Yıldız oyunucu vampir rolüyle de uzun süre hafızalardan silinmeyecek ikonik bir performans ortaya koyuyor. 1995 tarihli Leaving Las Vegas filmiyle Oscar kazanan; 2003'te ise Adaptation ile Oscar adaylığı alan Nicolas Cage, bu filmle ödül alır mı bilinme zaman onun bu performansı 'Batman: Kara Şövalye' filminde Heath Ledger'ın unutulmaz Joker karakteriyle kıyaslanmaya başladı bile.