Türk milleti olarak çok tuhafız. Rahatlık ve huzur adeta popomuza batıyor. Düşünebiliyor musunuz? Milli Futbol Takımımız sırat köprüsüne çıktı. Ve 2006 Almanya için bir engel var. O da İsviçre... Birkaç hafta sonra hayati maçlarımızı oynayacağız.
Bir de bakıyoruz, Tahkim Kurulu çatırdıyor. Arka arkaya istifalar, yedek üyelerin göreve gelmemesi, tehdit mektupları ve bazı üyelerin vurulacakları iddiası yine ortalığı karıştırdı. Çünkü niye? Rahat popomuza batıyor. Levent Bıçakcı ve Federasyon, Tahkim Kurulu'ndan rahatsız. Onlara göre verilen birçok karar haklı-haksız Tahkim'den dönüyordu. Bu "sidik yarışı" Tahkim'in tasfiyesine ve bazı üyelerin işten el çektirilmesine kadar sürdü.
Kimse öküz altında buzağı aramasın. Bu kavga Futbol Federasyonu üyesi Şekip Mosturoğlu ile Beşiktaş Asbaşkanı Murat Aksu'nun kavgasıdır. Dahası bu kavga bir Fenerbahçe-Beşiktaş kavgasıdır. Şekip Mosturoğlu bazı üyeleri istifaya zorlayıp yedek üyelerle kontrolü ele almaya çalışırken Murat Aksu da çok enteresan bir manipülasyonla yedek üyelerin de göreve gelmemesini sağlayarak Tahkim Kurulu'nu fiilen sıfırladı. Ve ortada büyük bir kaos var. Tahkim Kurulu için tekrar seçim mi yapılacak? Ortada Tahkim Kurulu yokken ceza almış futbolcu ve kulüpler haklarını nerde arayacaklar? Örneğin hakem raporunda küfür ettiği belirtilen Hasan Şaş birkaç hafta ceza alırsa "Bu ceza çoktur, cezamı indirin veya kaldırın" derse kime, ne zaman ve nasıl başvuracak?
Evet beyler, eserinizle övünün. Dünya Kupası'na katılabilme şansı okyanusu geçmek ise okyanusu geçiyorsunuz, daha doğrusu geçmek üzeresiniz. Ama niye derede boğuluyorsunuz? Bir takım kulüp menfaatleri uğruna veya kısır çekişmeler için Federasyon'un kurumlarıyla niye oynuyorsunuz?
Niye?... Niye?... Niye?...