Dakikalar 90'ı gösteriyordu... Erciyesli Burak, öyle bir gol kaçırdı ki, futbola uzun yıllarını vermiş insanlar hemen hissetti. Eğer bu golü atamıyorsan dönüşte son saniyede golü yiyebilirsin.
Nitekim de öyle oldu. Günün en diri isimlerinden Hakan Şükür, ikinci golünü atıp Galatasaray'ı çok ama çok önemli bir deplasmandan zaferle döndüren adam oldu.
Kayseri Erciyes'e baktığımızda; şimdiye kadar aldığı sonuçların, tesadüf olmadığını gördük. Ligimizin çok iyi takımlarından biri. En önemli özelliği de kontratağa çok uygun bir oyuncu yapısı olması. Timuçin, Cesar gibi oyuncuları ile her takımı yakabilirler. Ama defansın hemen önünde oynayan bir oyuncuları var ki, hayran kaldık. Serge Die, Kayseri Erciyes'in yıldızıydı.
İlk yarı fevkalade bir lig maçı izledik. Galatasaray pozisyon buluyor ama Erciyes de kontrataklarla etkili oluyordu.
Zaten Galatasaray'ın sezon başından beri, hiçbir ofansif sıkıntısı yoktu. Gol ve gol pozisyonu bulmakta şimdiye kadar hiç sıkıntı çekmediler. Ama özellikle ilk yarıda Cihan ve Heinz'ın defanslarına yeterince yardım etmemeleri, Saidou'nun iyi oynamasına rağmen ona büyük yük binmesi, Erciyes kontrataklarını beraberinde getirdi.
Tüm bunlara rağmen Hakan'ın tecrübesi ile bulduğu ilk gol ama hemen sonra da Galatasaray'ın acemiliği ile yenen bir kontra golü. G.Saray, bizce dün çok önemli bir virajı döndü. Bu maçı kaybedebilirlerdi de... Ama Kayseri'de maç kazanmak, Türkiye Ligi'ndeki her takım için zor olacak.
Hakem Serdar Tatlı'yı hiç beğenmedim. Bir defa oyunculara karşı çok sert. Burası Uganda değil. Sen de mahkumların maçını yönetmiyorsun. Üstelik maçta centilmenlik ve sükunet ön plandayken bu kabalık niye? Çalınan ve çalınmayan düdüklerde fazla hata var. Hele ilk yarıdaki hatası kabul edilebilir gibi değil. Ümit düşürülüyor. Kayseri Erciyessporlu oyuncu son adam durumunda. Faul çalarsa kırmızı kart gelecek. Üstelik Tatlı, düdüğünü de ağzına götürüyor. Ama çalamıyor. Niye çalamıyor, belli değil.
Türk hakemliği 2 haftadır sıkıntılı dönem yaşıyor. İnşallah çabuk toparlanırlar.