Sekiz haftadır mucizenin peşine düştüler. Son maça kadar getirdikleri iddiaları ile, Kadıköy'ün büyüsünde, 18. şampiyonluğun destansı hikayesini yazacaklardı. Olmadı... Dört yıl sonra ikinci şok bu. Ellerinin içinden kaçırdıkları mutluluk dakikasıyla, bir hüzün dalgası içine sürüklenen milyonlar.
Fenerbahçeliler sakın kızmasınlar. Üzülsünler ama bu mücadeleyi haftalardır kirletmek için uğraşanlara imkan vermesinler. Sonuna kadar uğraşan bir takımları oldu ellerinde. Kötü oynadıkları çok zaman oldu. Herkesi isyan ettirdikleri bir çok maç da var. Ama düne kadar ayakta kalmayı başarıp, kazanmak için sonuna kadar uğraşıp, yapamadılar.
Ama eğer kızmak için bir neden arıyorlarsa, Saracoğlu'nu dolduran 50 bin kişiyi, "yalan" bir beyanla sahaya döken, Bursa'daki skoru yanlış bildirip, hüznün sevinçle karıştığını dakikaların, öfkeye, isyana dönüşmesine neden olandan hesap sorsunlar. Ya da eğer varsa, O'na bu sözleri söyletip, kargaşadan tüymeye çalışanlara fatura yazsınlar.
Bu maç, bu skor nasıl anlatılır, bilemiyorum. Fenerbahçe de anlatılamaz, bu maç da. Tribünleri çubuklu formayla doldurup, güçleri tükenene kadar mücadele edenler de anlatılmaz.
KİRLİLER NASIL TEMİZLENECEK
Teknik direktörü, futbolcu diye yutturulanlara milyonlarca euro ödeyip, sonra onların işlerini yapmaya kalkanlar da anlatılmaz.
"Kirli" dedikleri ligde Bursaspor'un şampiyonluğunu görenlerin, hangi taharet ile temizlenecekleri de anlatılamaz. Türk Futbolu bir devrimi gerçekleştirip, Anadolu'dan beşinci büyüğü çıkartırken, iki statta veya televizyonlarının başında bu atmosferi yaşayanlar da anlatılmaz.
Üzülsün Fenerbahçeliler ama eğmesinler başlarını. "Geri kalanların" havlu attığı bir sezonda tek başına büyük oldular. Şampiyonluk "kutsal" bir rakibe gitti ama onlar bu ligin "ağabeyi" olduklarını ispatladılar.
Şimdi Fenerbahçe de bir döneme girecek. Yönetenlerin "onurlu (!)" kararlar alacağı, yenilenmenin, daha farklı olmanın startının verileceği yıllar başlayacak. Eğer bunlar olmazsa "kızsınlar", şampiyonluk kaçtı diye değil.