İsrail'deki siyonist rejim, Gazze'deki barbar soykırımı bölgesel savaşa dönüştürme ve diğer ülkeleri de bu kaosun içine çekme projesini adım adım gerçekleştiriyor. Önceki gün Beyrut'a düzenlediği bombardımanda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı öldüren İsrail bir bakıma Lübnan cephesini fiilen açmış oldu.
Siyonist rejimin bölgesel savaş planlarına ilk günden beri dikkat çeken Sayın Erdoğan, dünkü açıklamasında dünyayı yine uyardı. "İsrail'in, Gazze ve Ramallah'ta uyguladığı cinnet siyasetini Lübnan'a ve diğer bölge ülkelerine yayma girişimlerine artık 'dur' denilmelidir" çağrısını bir kez daha tekrarladı.
ABD başta olmak üzere siyaseti ve medyasıyla Batı dünyası İsrail'in kıyamet senaryolarına her tür desteği veriyor. Onlar siyonistlerin soykırım ve kaos projelerini "Netanyahu'nun kendi savaşı" diye perdelemeye çalışıyor.
Oysa bu işgal, soykırım, ilhak ve bölgesel savaş planları ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından da destekleniyor. Zaten İsrail'e Gazze'deki soykırımda bir yıldır verdikleri siyasi, ekonomik ve askeri yardımlar da bunun açık göstergesi.
***
Bunu bilen ve gören İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, içeride ve dışarıda sıkışmasına rağmen pes etmiyor. 'Kişisel savaşı' ile bütünleştirdiği siyonist işgal ve ilhak projelerini diğer ülkelere de yayıyor. Ve hedeflerini adım adım da gerçekleştiriyor. Özellikle ABD'yi Gazze'den çok daha önemli bir şekilde içine çekecek olan bölgesel savaş senaryosunun ilk ayağını, Nasrallah'ı öldürerek Lübnan'da hayata geçirdi. Netanyahu'nun diğer hedefi ise bölgedeki bütün direniş gruplarını İsrail ile savaşında Hizbullah'a yardım etmeye çağıran İran cephesi.***
Hamas'ın, Husilerin ve Hizbullah'ın askeri ve siyasi olarak yok edilmesinin ötesinde, İsrail'in daha geniş bölgesel hedeflerini beş başlıkta şöyle toparlayabiliriz...