Küresel vicdan bütün enerjisini günümüzün modern Hitler'i Gazze Kasabı Netanyahu'yu durdurmaya harcıyor. Sayın Erdoğan BM'deki konuşmasında, "Netanyahu insanlığın ittifakı ile durdurulmalıdır" çağrısında bulundu. Ancak halklar düzeyinde oluşan bu insanlık ittifakı, devletler düzeyinde ve siyasi olarak henüz oluşmuş değil. Oluşmaktan da çok uzak görünüyor. Fakat bazı gelişmeler tarihin yeniden tekerrür edeceğine işaret ediyor. Unutmayalım ki Hitler'i Avrupa veya ABD durdurmadı. Netanyahu'ya destek veren Batı, Hitler'e de arka çıkmıştı.
Hitler'i durduran asıl güç Avrupa veya ABD değil, Sovyet Rusya'ydı. Ancak tarihi gerçekleri çarpıtan Batı, Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası'nı yenmedeki rolünü göz ardı edip hatta bu hakikati fiilen silerek yerine 1944 Normandiya Çıkarması'nı savaşın dönüm noktası olarak gösteriyor.
***
Ukrayna krizinden sonra ise Rusya Batı'dan tamamen reddediliyor. Batı dünyası o kadar ileri gitti ki Hitler'i deviren Rusya'nın şu anki lideri
Vladimir Putin'i 'yeni Hitler' diye yaftalıyorlar. Daha 22 Eylül'de
İngiltere'nin çiçeği burnundaki Dışişleri Bakanı
David Lammy, Putin'i bir
mafya imparatorluğu kurmak ve Afrika'yı sömürmekle suçladı.
Rus diplomatlar,
'Siyahi İngiliz' Bakan Lammy'nin eleştirisine atıfta
bulunarak şu alaysı ifadelerle yanıt verdi:
"Gelmiş geçmiş en büyük sömürge imparatorluğu
olan
Büyük Britanya, bir şekilde
Rusya'yı Afrika'nın köleleştirilmiş halklarıyla
ilişkilendiriyor..."
Oysa
Çarlık Rusyası'nın Afrika'da hiç sömürgesi olmadı. Hatta Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği, birçok Afrika ülkesinin Batılı sömürgecilerden bağımsızlığını kazanmasına yardımcı oldu.
Rus diplomatlar ayrıca şu paradoks ile traji-komediye de işaret etmeden duramadı: "Japonya, ABD'nin Hiroşima'ya atom bombası atmasının 79. yıldönümünde
Rusya'yı 'nükleer tehdit' iddiasıyla suçluyor. Üstelik ABD, Ağustos 1945'te Japonya'ya bir değil iki nükleer bomba atmasına rağmen..."
***
Japonya Başbakanı
Fumio Kişida, 19-21 Mayıs 2023'te
Hiroşima'da yapılan G7 zirvesindeki anma töreninde, "Rusya'nın nükleer tehdidinin" Tokyo'nun nükleersiz bir dünya çabasını zorlaştırdığını savunacak kadar
Amerikalılaştı. Tuhaf olanı ise Kişida'nın tarihte nükleer bomba kullanan ilk ve tek ülke olan ABD'den bir kez bile bahsetmemesiydi.
Rusya'yı şeytanlaştırma projesinde son gülünç hamle ise ABD'nin sadık müttefiki Polonya'dan geldi.
Polonya'daki Auschwitz Anıt Müzesi, Rusya'nın Nazi toplama kampının kurtuluşu için Ocak 2025'te düzenlenecek törene davet edilmeyeceğini duyurdu. Müze müdürü
Piotr Cywinski, Rusya'nın
"özgürlüğün değerini anlamadığını ve bu nedenle
varlığının alaycı olacağını" iddia etti. Hâlbuki Auschwitz-Birkenau ölüm kampına ilk ulaşan birlikler
Kızıl Ordu'nun 332. Piyade Tümeni'ndeki askerlerdi. Auschwitz'e 27 Ocak 1945'te ulaşan Rus askerleri kamptaki
7 bine yakın Yahudi mahkûmu kurtarmıştı.
İşte bu nedenle ders alınmadığı için tarih yine tekerrür edecek. Bakalım Rusya, Avrupa ve Afrika'da yaptığı gibi
Filistin ve Ortadoğu'nun da sömürgeci soykırımcılardan ve Neo- Nazilerden kurtulmasına yardım edecek mi? Konjonktürel ve tarihi gelişmeler Rusya'yı sorumluluk alıp taşın altına elini koymaya zorluyor. Bekleyip göreceğiz. İnşallah yanılmayız.