Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Siyonist lobinin pençesindeki dünya

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Küresel kaosun pençesindeki dünyanın geleceğine dair hemen herkes karamsar tablolar çiziyor. Ukrayna'daki savaş, Gazze'deki soykırım, Pasifik'te giderek yükselen tansiyon başta olmak üzere Afrika, Latin Amerika, Asya ve Ortadoğu'daki onlarca ülkede devam eden iç çatışmalar ile küresel çaptaki ekonomik ve demografik krizler ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi en gelişmiş Batılı ülkeleri dahi derin bir çıkmaza sokmuş durumda.
Mevcut siyasetin sorunlara çözüm bulamaması nedeniyle hemen her ülkede aşırı sağ ve aşırı sol hareketler yükselişte.
Nereden bakılırsa bakılsın korona salgınını aratmayan küresel bir kötümserlik dalgası var. Medya, akademi ve siyaset dünyası nedenlerden daha çok sonuçlar üzerinden bu krizleri konuştuğu için sadra şifa bir reçete öneremiyor.
Genel kanı, dünyayı pençesine alan bu umutsuzluk ve kaosun III. Dünya Savaşı'na bile yol açacağı yönünde. Peki, bu gidişatın sorumluları kim?

***

Yahudi tarihçi Ilan Pappe bu kritik soruların cevabını bir nebze olsun 11 Haziran 2024'te Londra'da piyasaya çıkan yeni kitabı (Lobbying for Zionism: On both sides of the Atlantic / Siyonizm İçin Lobicilik: Atlantik'in Her İki Yakasında" başlıklı kitabında vermeye çalışmış.
2006 yılında "Filistin'in Etnik Temizliği" kitabını yazdığı için Siyonist lobinin aforoz ettiği, Hayfa Üniversitesi'ndeki işine son verdiği, İsrail medyasının hedef gösterip ölümle tehdit ettiği Pappe, can güvenliği için İsrail'i terk edip İngiltere'ye taşındı ve Exeter Üniversitesi'nde çalışmaya başladı.
Kitabında Pappe, Batı'da ideolojisi ne olursa olsun hep iktidarda olan en büyük siyasi partinin Yahudi lobisi olduğu gerçeğini örneklerle aktarıyor. İngiliz siyasetinde sırf 'iki devletli çözümü' destekleyen Alin Duncan, Christopher Mayhew, Jeremy Corbyn ve George Brown gibi birçok politikacının zirvedeyken siyasi hayatının nasıl sona erdiğini; buna karşılık Siyonist lobiye her tür desteği veren Harold Wilson ve Boris Johnson gibi sıradan isimlerin ise başbakanlığa kadar yükseltildiğini ayrıntılarıyla aktarıyor.

***

En çarpıcı örneklerden biri de ülkemizde adına açılmış eğitim bursuyla tanınan, ABD Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin en uzun süre görev yapmış başkanı konumundaki William Fulbright'ın siyasi kariyerinin nasıl torpillendiğiyle ilgili satırlar.
Fulbright'ın en büyük suçu, 1974'teki Kongre oturumunda "İsrail'i yeniden silahlandırmak yerine Tel Aviv'e 1967 sınırlarına çekilmesini ve bu sınırları garanti etmesini söyleseydik Ortadoğu'da barışa ulaşabilirdik" sözlerini sarf etmesi.
Kitap aslında malumu ilam etmiş. Pappe, Batı'da ve müttefiki ülkelerde Siyonist lobinin siyaset, akademi, medya ve sanat dünyasını nasıl avucunun içine aldığını örneklerle anlatıyor. Batı'da en güçlü ve belirleyici lobinin Yahudi lobisi olduğunu ispatlıyor.
Kitabında Siyonist lobinin Atlantik'in her iki yakasına da dayattığı omerta sistemini sarsan tespitlerde bulunan Pappe'nin bana göre üzerinde durulması gereken en kritik tespiti İsrail'in 7 Ekim'den sonra giriştiği soykırım politikasının açmazıyla ile ilgili... "Dünya, Filistin'de uygulanan işgal, etnik temizlik ve ırk ayrımcılığına dayalı sömürgeleştirme projesine artık daha fazla tahammül edemez" diyor. Bir bakıma küresel emperyalist statükonun ve İslam dünyasına dayattığı İsrail projesinin çöküşünü itiraf ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA