İslam dünyasının en büyük trajedisi, içinde bulunduğu coğrafyanın hegemon özellikte olmasına rağmen aktörlerinin sıradanlığıdır
Bu gerçeği doğrulayan sayısız kaotik dönemlerden geçtik, geçiyoruz. Böylesine sıradan, vizyonsuz ve art niyetli aktörlerin başında ise sömürgeci ve işgalci zihniyetle malul muhalefetimiz ile aydınlarımız geliyor.
Emperyal siyasetin kurşun askeri hâline getirilen bu kesimlerin en önemli hedefi hiç şüphesiz jeo-kültürel direnci kırılamayan Yeni Türkiye'yi hizaya sokmak.
***
Bu anlamda
küresel statükonun ülkemize
dayattığı strateji her zaman
'ya kölelik ya ölüm' diye
nitelenen antik
'Melian siyaseti' olagelmiştir.
Fakat bağımsızlığından ödün vermeyeceğini dünyaya ilan eden milletimiz bu
vesayet odaklarının tuzaklarını 14 ve 28 Mayıs'taki seçimlerde bir kez daha tuzla buz etti.
Oysa seçim öncesi pek umutluydular.
Kazanacaklarından emindiler. Zafer şarkıları söylüyorlardı. Özellikle herkes HDP'nin performansına kilitlenmişti. Ancak
HDP'yi 'sarılacak yılana' çevirenler çok beter yanıldı.
***
Küresel desteğe rağmen muhalefet ile HDP tarihi bir hezimet yaşadı. Böylece
siyasi marjinal retoriğin gerçeği değiştiremeyeceğini bir kez daha gördük.
Çünkü gerçek değişim ancak ve sadece
2002'de başlayan
Anadolu'nun Sessiz Devrimi'ndeki gibi sahici ve tarihi bir irade beyanıyla olabilir.
Fransız düşünür
Alan Badiou'nun 'Being and Event/Varlık ve Hadise' yaklaşımından hareketle
söylersek muhalefetin
14 ve 28 Mayıs seçimlerinde
sergilediği
'siyasi kalkışma' hakikati değiştirme
gücüne sahip bir 'hadise
veya vakıa'dan daha çok bir
'organizasyon ve etkinlik' anlamındaki 'event' düzeyinde kaldı. Bu yüzden
hakikatte bir kırılmaya yol
açamadılar.
Bu anlamda, emperyalist akılla hareket eden
CHP liderliğindeki muhalefet ile HDP
negatif bir dönüşümü, Anadolu'nun sessiz çoğunluğu ise
pozitif bir direnişi temsil ediyor.
Şurası açık ki sistemi dönüştürmede
'bidon kafalılar', 'göbeğini kaşıyanlar' veya 'makarnacılar' diye aşağılanan Anadolu halkı, Batılılaşmış azgın azınlığın pençesindeki muhalif okumuşlardan çok daha
'kafalı, kararlı ve vizyon sahibi' olduğunu 28 Mayıs'ta yine ispatladı.
***
Çünkü Anadolu halkı yüzyıllardır sağduyuyla hareket ediyor. Halktaki
siyasi akıl ve stratejik vizyon bu nedenle yıkıma meydan vermeden değişimi sağlıyor.
Gezici muhalifler gibi masada sevmediği tabağı veya bardağı atıp kırmaktansa onun yerine daha güzelini bir seçenek olarak koyuyor.
Bu yolla hem eskiyi tamamen yok etmiyor hem de yakıp yıkmadan yeniyi ve daha güzelini inşa edebiliyor. Gezici ve yıkıcı muhaliflerle
celladına âşık HDP'liler belki daha iyi anlar diye aşina oldukları literatürden bir iktibasla noktalayalım.
***
Yunan mitolojisinde statükoya isyan edip egemenlerden ateşi çalan
Prometheus, Zeus'un uşağı Hermes'e şöyle çıkışır: "Şunu bil ki şu kötü kaderimi, senin köleliğine değişmem bu dünyada.
Zeus'a sadık uşak olmaktansa, şu kayanın kulu olmak yeğdir!"
Anadolu halkının 28 Mayıs'ı da son 21 yıldaki diğer seçimler gibi şanlı bir tarihi zafere dönüştüren
direniş asabiyesi işte böyle bir
jeo-kültürel irfandan tevarüs etmiştir.