Rusya'ya Ukrayna üzerinden 2014'te saldıran ABD, o günden bu yana bir dantel gibi işlediği 'terörle savaş'ın ikinci aşamasını da başlatmış oldu. ABD liderliğindeki Atlantik dünyasının ve ondan önceki Avrupa merkezli modern küresel sistemin asıl hedefi 1800'lerden bu yana hep Anadolu coğrafyası ile Büyük Avrasya ve Hint- Pasifik bölgesinin hâkimiyetini ele geçirmeye dayanmıştır.
Çünkü sömürgeci Batılı devletler Türkiye, Rusya, Çin ve İran gibi ülkeler dışında dünyada neredeyse işgal edip emperyal sistemlerini kurmadığı bir yer bırakmadı.
Kaderin cilvesine bakın ki önceki asırlarda olduğu gibi 21'inci yüzyılda da emperyalist Batı'ya karşı yine aynı ülkeler direniyor.
Amerikan yönetimi bu ülkeleri bu nedenle hedef alıp küresel hegemonya niyetini açıkça dile getirmekten çekinmiyor. Nitekim ABD Başkanı Joe Biden Mart 2022'de yaptığı açıklamada, "Yeni bir dünya kurulmakta ve 1945 sonrası dünyayı kuran ABD nasıl o zaman liderlik ettiyse şimdi yeni dünyaya da liderlik etmeli" demişti.
Ancak bir sorun var. Batılı emperyalistler geçmişte karşıt cephedeki Türkiye, Rusya, Çin ve İran'ı birbirine karşı örgütleyip istedikleri sonucu rahatlıkla elde edebiliyordu. Fakat artık revizyonist cepheyi ve direnişçi güçleri eskisi gibi rahatlıkla parçalayamıyorlar.
***
ABD bütün sabotaj, tehdit, yaptırım ve beşinci kol faaliyetlerine rağmen Türkiye, Rusya, Çin ve İran arasındaki iyi ilişkileri baltalayamadı. Çünkü
dünya eski dünya değil.
Kendi müttefikleri bile ABD'nin oyunlarını görüyor. En önemlisi de
ABD'nin ucuz Soğuk Savaş taktiklerinin artık etki gücünün kalmadığının
ortaya çıkması.
Hemen herkes ABD'nin
Ukrayna'nın kanı, canı, toprağı, coğrafyası ve trajedisi üzerinden Rusya'yı dizginlemek istediğinin farkında. Zira aynı ABD, jeopolitik hedeflerine ulaşmak için
dünyanın başına terör belasını musallat etmekten çekinmedi.
Büyük Avrasya projesi kapsamında Türkiye, Rusya, Çin ve İran'ın rehin alınıp küresel dünya egemenliği hedefinin gerçekleştirilmesi için
milyonlarca masum insanın canı ve kanı pahasına Afganistan ve Irak işgal edildi.
Libya, Suriye, Mısır ve Yemen gibi ülkeler askeri
müdahaleler, iç savaşlar, terör
örgütleri ve darbelerle birer
ölüm yurdu haline getirildi.
Fakat 'terörle savaş'ta ağır bir yenilgi alsa da ABD amaçlarından vazgeçmiş değil. Bu nedenle
Ukrayna'daki savaşı olabildiğince uzatmak istiyor. Avrupa ülkelerine baskı yaparak onları Ukrayna'ya silah ve finans desteğine zorluyor.
***
Şimdiye kadar ABD'nin baskısından dolayı
AB ülkeleri, İngiltere, Kanada, Avusturya ve Japonya savaşın başladığı
24 Şubat 2022'den 15 Aralık 2022'ye kadar Rusya'ya tam
10 bin 377 yaptırımı hayata geçirdi. Rusya bu yaptırımlarla
İran, Suriye ve Kuzey Kore'yi geçerek dünyada en çok ambargo uygulanan ülkeler arasında ilk sıraya yerleşti.
Batılı yaptırımlar
ekonomiden siyasete, internetten tıbba, sanattan turizme kadar hemen her alanı
kapsıyor. Bununla yetinmeyen
ABD, Rusya'nın etkisine
karşı koymak için aralarında
Türkiye'nin de bulunduğu
en az 30 ülkedeki siyasi parti, STK ve medya organlarına fon sağlama kararı da aldı.
Milyarlarca doları bulan
'Rus Etkisine Karşı Önlemler Fonu/CRIF' isimli yardımların amacı bu ülkelerdeki ABD çıkarlarını savunup Rusya karşıtı siyasi bir atmosfer oluşturulmasını temin etmek.
Hâsılı kelam ABD hedef seçtiği ülkelerde,
siyaset ve hükümetleri kontrol etmekle yetinmiyor. Ayrıca kamuoyunda
adeta çip takılmış ve her istediğini yaptırdığı fonlanan yandaş kitleler de oluşturmaya çalışıyor.
Unutmayalım ki medya, siyaset, kültür, sanat, akademi ve ekonomideki
Batı yandaşı ve fondaşı kesimlerden oluşan bu
uşaklar ordusu her yerde sabah akşam Amerikan çıkarlarının propagandasını yapıyor. Dolayısıyla birçok ülkede neredeyse
hükümetlerden ve siyasi muhalefetten bile daha organize bir Amerikan örgütü ile karşı karşıyayız.
Bu bağlamda Ukrayna'da Rusya ile Ukrayna'dan ziyade; daha önce de dile getirdiğimiz gibi
ABD ile yeni dünyanın amansız bir mücadelesi var. Eğer
beş ülkeden daha büyük ve daha adil bir dünya istiyorsak, sesimizin birer Amerikan gramofonuna dönüşmüş bu köle ruhlu uşaklardan daha fazla çıkması gerekiyor.