Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Atlantik’i içeriden sarsan dört darbe

Küresel güçler arasındaki ortak çıkarlar ve kırmızı çizgiler üzerine kurulu büyük uzlaşıdaki erozyon giderek artıyor. Bu bağlamda özellikle dışarıdan ziyade Atlantik'i içeriden çöküşe götüren köklü dönüşümler yaşanıyor.
Atlantik sistemi içindeki siyasi, askeri ve ekonomik paradigmaları altüst edip statükoyu sarsan bu gelişmeleri dört başlıkta sıralamak mümkün...
İlki Brexit, ikincisi Almanya ve Japonya'nın silahlanması. Üçüncüsü AUKUS İttifakı. Dördüncüsü ise Türkiye'nin Rusya ve Çin merkezli yeni Asya açılımı.
1. Brexit... İngiltere'nin 31 Ocak 2020'de Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılması yani Brexit kararı, Anglo- Saksonların Kıta Avrupası'ndan umudu kestikleri anlamına geliyor.
Bu hamle bir anlamda, Almanya ve Fransa liderliğindeki Orta ve Güney Avrupa ülkelerinin Rusya ve Çin ile gelişen ilişiklerine de jeopolitik bir misillemeydi.
2. Almanya ve Japonya'nın silahlanması... Küresel mücadelede temel aktör olmayı başaramayan Avrupa'nın savunmada ABD'ye bağımlı kalması ve kilit teknolojik gelişmelerde ABD-Çin merkezli şirketlerle rekabet edememesi Avrupa kamuoyunda uzun süredir tartışılıyordu zaten. Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş, Avrupa ülkelerini tedirgin ettiği gibi Almanya'nın da güvenlik politikasında önemli bir kırılmaya yol açtı.
Ukrayna krizinden sonra Almanya ve Japonya'nın askeri konseptlerini değiştirerek kendi ulusal ordularını kurma hamleleri, Atlantik'in artık aynı kalamayacağının en kritik işaret fişekleri olarak okunabilir.
Ukrayna Savaşı'ndan sonra ilk harekete geçen Almanya oldu. Başbakan Olaf Scholz, ulusal ordusu için 100 milyar euro'luk yeni bütçe ayırdı.
Almanya'dan sonra harekete geçen Japonya'da da hükümet 1947'de kabul edilen Anayasa'nın 9'uncu maddesi kapsamında 77 yıllık "barışçı" ve "savaşı terk" stratejisinden vazgeçtiğini ilan etti. Böylece Japonya artık savunma dışında saldırı amaçlı silahlar da üretecek.
3. AUKUS ittifakı... Çin'in yükselişine karşı ABD, İngiltere ve Avustralya arasında 16 Eylül 2021'de imzalanan güvenlik anlaşması AUKUS'a Fransa'nın dâhil edilmemesi, Asya-Pasifik'ten çok Atlantik dünyasında depreme yol açtı.
Batı medyası AUKUS'un imza tarihini, "Avrupa Birliği'nin en karanlık günü" diye tanımladı. ABD ve yeni müttefikleri, AUKUS adımıyla AB'yi Pasifik'te resmen oyun dışı bıraktı.
4. Türkiye'nin Asya açılımı... NATO'nun en önemli ikinci gücü konumundaki Türkiye'nin Rusya'dan füze savunma sistemleri almasıyla ve çeşitli konulardaki stratejik anlaşmalarla devam eden Asya açılımı, Atlantik'te büyük sarsıntılara yol açtı. Buna ek olarak Türkiye'nin Çin'in Tek Kuşak ve Yol projesinin katılımcılarından biri olması da küresel jeopolitikada dengeleri altüst eden bir gelişme olarak görülüyor.
NATO veya AB üyesi ülkelerdeki bu statükoyu sarsan hamlelere Rusya ve Çin'den gelen meydan okumaları da eklediğimizde bir bütün olarak küresel Atlantik sistemi giderek işleyemez noktaya doğru ilerliyor.
Küreselleşmenin bittiği, tedarik ve enerji krizleriyle sarsılan dünyada ekonomik ve siyasi açıdan yeni bir evrensel paradigmaya olan ihtiyaç had safhada.
Fakat işlevsizleşen Atlantik sistemi yeni bir küresel sistemin kurulmasını da engelliyor. "Yeni sistem artık sistemsizlik" diyebileceğimiz bir aşamada bulunuyoruz. Bu paradoksal sistemin geleceğini iç bölünmelerin seyri ile Atlantik dışındaki Rusya ve Çin'in yanında Atlantik sistemi içindeki Türkiye'nin göstereceği performans belirleyecek.
Ancak bu gidişat nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Batı artık eski Batı ve haliyle dünya da artık eski dünya olmayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA