Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Küresel geleceğimiz

Uluslararası siyasette köklü dönüşümlerin yol haritası büyük güçler arasındaki mücadeleden ziyade ikincil düzeydeki kritik restleşmelerle belirlenir. Bu restleşmelerden elde edilen sonuçlar bize dünyanın gidişatı, bölgesel ve küresel statükonun geleceği ile konjonktürel mimarinin nasıl bir yapısal çerçeveye kavuşacağı konusunda sağlam veriler sunar.
Bu bağlamda Soğuk Savaş'ın kaderi 1989'daki Berlin Duvarı'nın yıkılışı veya 1991'deki SSCB'nin çözülüşünden çok daha önce tayin edilmişti.
Soğuk Savaş'ın nasıl biteceğini 10 yıl öncesinden netleştiren en kritik gelişme İsrail ve Suriye arasındaki 1982 savaşıydı. Vietnam'dan sonra 1970'lerde askeri ve ideolojik üstünlük bir nebze de olsa SSCB'nin lehineydi. 1973'teki İsrail-Arap savaşından sonra ABD ve müttefiklerinin SSCB'yi askeri açıdan yenemeyeceği ortaya çıktı.
Çünkü Yom Kippur da denilen bu savaşta Mısır ve Suriye ile İsrail tarafları birbirlerine denk zayiat vermişti. Haliyle İsrail'in 1967'deki kesin zaferinin yerinde yeller esiyordu.

***


6 ila 25 Ekim 1973 tarihleri arasında Mısır ve Suriye liderliğindeki Arap devletlerinin İsrail'e karşı başlattığı savaşta hem ABD hem de Sovyetler Birliği müttefiklerine büyük yardımda bulundu.
Bir bakıma iki nükleer süper güç arasında yakın bir çatışmaydı bu savaş. Savaş sonunda Mısır 500, Suriye 500, Irak 120 tank, İsrail ise 600 tank kaybetti. Mısır ve Suriye kuvvetleri 8 bin 500, İsrail ise 6 bin kayıp verdi.
1973 savaşı iki süper gücün yenişemediği bir mücadele olarak geçti tarihe. Fakat 1975 ila 1990 yılları arasında 15 yıl süren Lübnan iç savaşının bir parçası olarak 1982'de İsrail ve Suriye'nin Bekaa Vadisi'ndeki çatışması, bir bakıma Soğuk Savaş'ın kaderini de belirleyen bir faktöre dönüştü.
Zira Lübnan'ın doğusundaki bu çatışmalarda ABD'nin yeni teknolojik jetlerini kullanan İsrail'e karşı Rusya silahları ile savaşan Suriye ağır kayıplar verdi.
ABD'nin erken uyarı sistemiyle donanmış hem savunma hem saldırı nitelediklerine sahip AWACS uçakları, 100 kadar SSCB yapımı jeti düşürdü ve Suriye'ye ait SSCB yapımı 19 füze savunma sisteminden 17'sini yok etti. İsrail ise bu çatışmalarda sadece bir jet kaybetti.
Haliyle 1982'deki bu askeri çatışma Soğuk Savaş'ın nasıl biteceğinin işaret fişeği oldu. Nitekim bu çatışmadan 7 yıl sonra Berlin Duvarı yıkılırken 9 yıl sonra da SSCB dağıldı.

***


Şimdi benzer gelişmeleri yeniden yaşıyoruz. Bu bağlamda Türkiye'nin Suriye, Libya ve Karabağ'daki zaferleriyle birlikte Rusya'nın Ukrayna ve Çin'in Tayvan krizlerinde sergilediği performans, küresel statükoda köklü bir değişimin yaşanacağına işaret ediyor.
Çünkü Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkelerin sahip olduğu askeri, siyasi ve ekonomik güç yelpazesi ABD'yi deniz aşırı bölgelerden çekilip savunmada kalmaya zorluyor.
Özellikle de küresel güney ülkeleri arasında Çin ve Rusya'nın teşviki sayesinde ulusal para birimleriyle başlayan yeni ticaret pratiğinin doların hegemonyasını sarsması yakın gelecekteki küresel tablonun ekonomik temellerini de değiştirecektir.
Buna Tayvan krizi üzerinden Çin'in devreye sokacağı yeni stratejiler de eklenince ABD'nin küresel güç rekabetinde sonucu belirleyen aktör olma vasfı daha da zayıflayacak görünüyor.
Dolayısıyla küresel geleceğimize dair hayati veriler sunan şu anki krizlere ve ABD ile rakipleri arasındaki çatışmaların sonuçlarına baktığımızda şunu görüyoruz...
Yeni bir paradigma ile yeni bir dünya kuruluyor.
Ve bu yeni dünyada Batı artık istediği gibi at koşturamayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA