ABD ve Avrupa'nın Ukrayna'da Rusya üzerinden çok kutuplu yeni dünyaya karşı açtığı savaş hüsranla sonuçlandı. 17 Haziran'da St. Petersburg Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmada bu gerçeğe işaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tek kutuplu sistemin sonunun geldiğini ilan etti.
Atlantik'in dogmalarına dayanan küresel sistemin sürdürülebilir olmadığına vurgu yapan Rus lider, "Tek kutuplu dünya düzeni dönemi, her türlü araçla onu kurtarma çabalarına rağmen sona erdi. Dünyanın çok kutuplu olması kaçınılmaz ve ne pahasına olursa olsun küresel liderlik hayaline sarılanlar büyük bir hata yapıyor. Bu onlara pahalıya mal olacak" çıkışında bulundu.
Dünyanın dönüm noktasında bulunduğuna değinen Putin, "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!" dedi. Forumdaki teknik sistemleri hedef alan siber saldırılar nedeniyle konuşmasına 1 saat 45 dakika gecikmeyle başlayan Putin'in yaptığı tespitler, 2007'deki Münih Güvenlik Konferansı'ndaki isyanı kadar tarihi bir öneme sahip.
Yeni dünyanın manifestosu niteliğindeki konuşmasında Putin, ABD'nin Soğuk Savaş'ın ardından kendisini Tanrı'nın yeryüzündeki elçisi ilan ettiğine dikkat çekerek, Batı'nın şu an izlediği politikaların geçmişteki talancı sömürgeciliğin aynısı olduğunun altını çizdi.
***
Bu çerçevede ABD ve AB'nin Rusya'ya karşı devreye soktuğu ekonomik yaptırımlara da değinen Putin, 1 saati aşan konuşmasında
Washington yönetimini topa tuttu...
"Soğuk Savaş'ta zafer ilan eden ABD kendi çıkarlarının kutsal olduğunu öne sürdü. ABD bir şeyden hoşlanmazsa her an
başkasına ait olan parayı çalabilir. Diğer ülkelerin varlıklarına el koyabilir" dedi.
Batı'nın Rus ekonomisini küstahça yok etme planlarının işe yaramadığına ve ambargonun bumerang gibi dönerek Rusya'dan çok Batı'yı vurduğuna işaret etti.
En kritik tespitlerinden biri de
Avrupa Birliği'nin siyasi egemenliğini nihai olarak yitirdiğini söylemesiydi. Rus lider,
"AB'nin bürokratik elitleri başkasının dansına
eşlik ediyor. Batı'daki partnerlerimiz, kendi
jeopolitik sanrıları nedeniyle uluslararası
temelleri kasıtlı olarak yıktı" diye konuştu.
Küresel gıda sorunu, durdurulamayan enflasyon ile füze gibi yükselen enerji fiyatlarına da değinen Putin, krizin
sorumluları olarak ABD'nin mevcut yönetimi
ile sistematik hatalarından vazgeçmeyen
Avrupa bürokrasisini gösterdi.
***
Rus liderin meydan okumasından da anlaşılacağı üzere
Atlantik'teki darboğaz önümüzdeki dönemde daha da artacak. Zira sadece Ukrayna'nın sınırlarının değil
küresel jeopolitik mimarinin yapısının da aynı kalamayacağı görülüyor.
Nitekim beka kaygısına düşen Batı, Ukrayna'dan yüz çevirmeye başladı bile. Zaten Batı medyasında Avrupalı liderlerin önceki günkü Kiev çıkarması için yapılan "Ukrayna'ya AB üyeliği ve eski havan toplarını vermeyi vaat ettiler.
Votka ile kafayı bulup sonra da tıpkı yüzyıl önce yaptıkları gibi trene atlayıp evlerine döndüler..." yorumu yeni dönemin özeti mahiyetinde.
Her ne kadar
Atlantik'in kırık plakları hâlâ kuyruğu dik tutsa da kuşku yok ki
Putin, Ukrayna operasyonu ile tek kutuplu
küresel düzene ağır bir darbe daha indirdi.
Bu aşamada Avrupa ve ABD, Ukrayna girdabından çıkmanın mücadelesini veriyor.
ABD
yanlış hesap yapmanın bedelini
ekonomik resesyon ile ödüyor. Ayrıca
stratejik aşağılanmaya da maruz kalan ABD'nin jeopolitik pozisyonundaki erozyon önümüzdeki süreçte giderek hızlanacaktır.
Bu bağlamda Ukrayna krizinin devam ettiği bir dönemde Putin'in açıkladığı yeni dünya manifestosu hem küresel
ekonomik krizin gidişatı hem
küresel siyasetin geleceği hem de
ABD sonrası çok kutuplu yeni dünyanın parametreleri açısından kritik uyarılarla dolu hayati önemde bir yol haritası niteliği taşıyor.