Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Ölüm döşeğindeki ‘Corporate America’

Pandeminin tetiklediği krizlerden dolayı 'Corporate America' denilen vahşi şirketler ülkesi ABD, zor günlerden geçiyor. Askeri bozgunlar ve siyasi çalkantılar yanında salgının yol açtığı ekonomik çöküş giderek derinleşiyor.
Tedarik ve enerji krizlerinden sonra ABD'de bu kez mavi yakalılar krizi baş gösterdi. Palyatif çözümlerle ABD'nin giderek sistemleşen ekonomik darboğazı aşamayacağını belirten birçok uzman köklü reform hatta devrim çağrısında bulunuyor.
The Atlantic'ten Russell Berman, "Eğreti Devrim' isimli yazısında Joe Biden yönetiminin, artan enflasyonu ve düşen satın alma gücünü retorik cambazlıkla çarpıtma çabasını diline dolamış.
Yeni açıklanan 1 trilyon 750 milyar dolarlık alt yapı ve sosyal yardım paketine iklim değişikliği ile mücadele başlığının da eklendiğini aktaran uzmanlar, "Biden'ın gündemi değiştirmeye çalıştığını" vurguluyor.

***

Bu kapsamda ABD tarihinde bir ilke imza atılarak ExxonMobil, Shell, BP ve Chevron gibi petrol devleri hakkında soruşturma açıldı. Kongre'ye ifade veren şirketler, iklim krizindeki rollerini perdelemek için sahte kampanyalarla halkı aldatmak ve kamuoyunu yanlış yönlendirmekle itham ediliyor.
Nitekim Biden yönetiminin gündemi değiştirme gayretini eleştiren Cumhuriyetçi vekil James Comer, 'enflasyon ve yüksek enerji fiyatlarıyla uğraşılmasını' tavsiye etti.
Kongre'ye çağrılan tanıklardan kaynak ustası Neal Crabtree de işini kaybettiğini belirtip "Benim derdim iklim değil, ev kredisi (mortgage) ödemelerim ve masaya bir tabak yemek koyabilmek" diyerek dar gelirli Amerikalıların tercümanı oldu.
Laf cambazlığı işe yaramayan ABD Başkanı da sonunda teslim bayrağını çekti. CNN'e konuşan Biden "Tedarik zincirindeki sıkıntıları gidermek için gerekirse Ulusal Muhafız güçlerini göreve çağırabilirim. TIR şoförlerinin sayısını artıramazsak bunu yapacağım" dedi. Benzin fiyatlarındaki düşüş için de 2022'yi işaret etti.

***

Oysa yüksek enflasyon ve düşük üretim trendine giren Amerikan ekonomisi maksimum istihdam hedefinden de çok uzakta. The Hill'deki yazısında Kristin Tate, ABD'nin 1970'lerdeki iktisadi bunalıma sürüklenme olasılığının oldukça arttığına işaret ediyor. Benzer bir endişeyi Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey de "Hiperenflasyon her şeyi değiştirecek" sözleriyle dile getiriyor.
Tüketici enflasyonunun ABD'de son 30 yılın zirvesine yaklaştığını vurgulayan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell da ekonomik krizin ve enflasyonun daha kalıcı olabileceğini söylüyor.
Amerikalı üreticilerin yüzde 77'si kalifiye işgücü (mavi yakalı) sıkıntısı yaşıyor. Krizin kontrolden çıkmaması için uzmanlara göre en az 10 milyon mavi yakalıya ve 4 trilyon dolarlık bir kamusal harcama paketine ihtiyaç var.
Bunun için de en zenginlerin servetlerine ve şirketlere gözler dikilmiş durumda.
Bu devasa kaynağın karşılanması için de yeni vergiler ve yeni yasalar gerekiyor.
Dolayısıyla derinleşen ekonomik krizin sosyo-politik çalkantılara yol açacağını gören ABD, artık şirketler yerine insanları kurtarma derdine düşmüş görünüyor.
Bu da 'Corporate America' anlayışının yani şimdiye kadar halkını vahşi kapitalist firmalara kurban eden kapitalist sistemin kökten değişmesini gerektiriyor. Zor ama imkânsız değil. Aksi halde SOS veren sistemin topyekûn çökmesi söz konusu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA