Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Küresel ‘soğuk barış’a doğru

Korona sonrası yeni küresel düzenin nasıl olacağına dair kodlar netleşmeye başlıyor. Bu bağlamda ABD, AB, İngiltere, Çin, Rusya ve Türkiye gibi aktörler yeni sistemdeki yerlerini sağlamlaştırmak için hummalı bir faaliyet içinde.
Yeni güç haritalarındaki pozisyonlarını tahkim etme yarışındaki aktörler daha şimdiden peş peşe ticari, askeri ve siyasi anlaşmalara imza atıyor. Şunu belirtmek gerekir ki pandemi döneminde neredeyse bütün ülkeler sağlık krizleriyle boğuşurken Türkiye hem salgın ile mücadelede gösterdiği performansla hem de Doğu Akdeniz, Libya ve Kafkasya'da sergilediği jeopolitik hamlelerle göz doldurdu. Dolayısıyla Türkiye, rakiplerinden birkaç adım önde görünüyor.
Donald Trump dönemindeki politikalarla Atlantik'te derin çatlaklara yol açan ABD ise Çin'e karşı ticaret savaşları ve salgın ile mücadelede sadece ekonomik değil siyasi açıdan da ağır darbeler aldı. Pandemi, ABD ile bozulan ittifak ilişkileri ve Brexit nedeniyle Avrupa Birliği de girdiği darboğazı hâlâ atlatabilmiş değil.
Bu yüzden Joe Biden yönetiminin ilk hedefi ABD'nin küresel çapta maruz kaldığı bu hezimetin hasarlarını onarmak olacak.
Bunun yolu da ABD'nin uluslararası kurumlardaki rolünü yeniden perçinlemekten ve başta AB ile Türkiye olmak üzere Asya- Pasifik'teki ülkelerle ittifak yapısını yeniden güçlendirmekten geçiyor.
Asılnda ABD'nin önümüzdeki dönemde nasıl bir strateji izleyeceğinin yol haritasını Türkiye'ye de yaptırımlar öngören Pentagon bütçesinde görmek mümkün.
Amerikan Senatosu'nun onayıyla önceki gün yasalaşan 740 milyar dolarlık bütçede Çin'e karşı 'Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi', Rusya'ya karşı da 'Avrupa Caydırıcılık İnisiyatifi'nin kurulması öngörülüyor.

***


Çin, Pentagon yasasına ilk reaksiyonunu Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin "Rusya ve Çin arasındaki stratejik işbirliğinin bir üst sınırı yok" sözleriyle verirken Moskova da tepkisini ABD'yi 'kontrolden çıkan bir nükleer güç' şeklinde niteleyerek ifade etti.
Brexit sonrası İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalayan AB ise ABD'nin Rusya ve Çin ile mücadelesinde Soğuk Savaş'taki role yeniden soyunmayacağını, Pekin ile önceki gün imzaladığı geniş kapsamlı ticaret ve yatırım anlaşması ile ilan etti
Bu nedenle Brüksel ve Pekin arasındaki ticari anlaşma deyim yerindeyse Atlantik ittifakını yeniden canlandırmayı düşünen ABD'de soğuk duş etkisine yol açtı.
Haliyle Çin ve Rusya'ya karşı Atlantik ve Pasifik'i örgütlemek isteyen ABD'nin işi şimdi çok daha zor görünüyor.
Burada hem Avrupa'yı hem de Rusya ve Çin'i sıkıştıracak aktör olarak ABD'nin bütün dikkati Türkiye'ye yoğunlaşmış durumda.
Zira enerjide Rusya'ya bağımlı olmak istemeyen Avrupa, TANAP gibi projelerden dolayı Türkiye'ye muhtaç. Göçmen sorunu ile diğer askeri, ekonomik ve siyasi riskleri de eklersek AB'nin Türkiye'ye karşı eli oldukça zayıf konumda. Ayrıca Avrupa ülkelerinin kendi Kuşak-Yol projelerini hayata geçirme noktasında, Türkiye'ye bağımlılığı önümüzdeki süreçte daha da kritik hale gelecek.
İşte bu yüzden ABD, Türkiye'yi sadece Rusya ve Çin'e karşı değil AB'yi Rusya ve Çin'e karşı sahaya sürmede de en etkili silah olarak görüyor. Bu nedenle Türkiye her iki eksen için yani hem ABD'nin gelecekteki projeksiyonları hem de AB, Çin ve Rusya'nın ABD tarafından dayatılan kuşatmayı yarabilmeleri açısından hayati bir öneme sahip. Türkiye'nin duruşu küresel güçleri yeni bir konsensüse zorluyor. Zira bu saatten sonra ne eski düşmanlıkları ne de eski ittifakları ihya etmek mümkün.
Dünya kabuk değiştiriyor. Netice itibarıyla soğuk veya sıcak savaşlara şimdilik karşı olan büyük güçlerin izlediği yeni strateji 'küresel soğuk barış' diyebileceğimiz bir uzlaşı ile noktalanacak gibi görünüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA