27 Mayıs 1960 darbesinin dün 60'ıncı yıldönümüydü. Herkes ülkemizi büyük felaketlere sürükleyen bu hain saldırıyı modern Türkiye tarihindeki vesayet zincirinin ilk halkası sanır. Oysa yüreği memleket aşkıyla yanan Başbakan Adnan Menderes (1899-1961) ve arkadaşlarını idam sehpasına götüren bu kirli tezgâh milli irademizi rehin alan zincirin ikinci halkasıydı. Modern tarihimizdeki bütün darbelerin gerçek anası, 31 Mart 1325'te (13 Nisan 1909) başlayan ve 27 Nisan 1909'da dış politika dehası Abdülhamid Han'ı (1842- 1918) tahttan indiren emperyal saldırıdır.
Eğer Abdülhamid Han devrilmeseydi Osmanlı Devleti bir iskambil kulesi gibi kolayca yıkılmayacak ve Lozan parantezine alınan milli irademiz Anadolu'ya hapsedilemeyecekti. İlk darbe başarılı olduğu için daha sonraki 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ile 27 Nisan gibi muhtıra ve darbeleri bu nedenle engelleyemedik. İçeriden ve dışarıdan organize edilen bu 111 yıllık kirli kumpasları ancak 15 Temmuz 2016'da durdurabildik.
İktidara geçtiği 31 Ağustos 1876 tarihinden devrildiği 27 Nisan 1909'a kadar tam 33 yıl bir karış toprak dahi kaybetmeden Osmanlı Devleti'ni yöneten Abdülhamid Han, imza attığı reform ve kalkınma hamleleriyle de her alanda modern Türkiye'nin temellerini atmıştı.
***
Nitekim Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han, kendisini hal etmek için gelen darbecilerin dört temsilcisine şu tarihi sözü söyleyerek Yıldız Sarayı'ndan çıkmıştı: "Bu memleketi benden sonra 10 sene idare etsinler, 100 sene idare etmiş sayacağım."***
Libya düşer düşmez Balkanlar'da Abdülhamid'in 33 yıldır kurduğu denge yok edildi. Birinci (1912) ve İkinci Balkan Savaşları (1913) sonunda Osmanlı 400 yıllık topraklardan çekildi. Ardından da Birinci Dünya (1914-18) savaşı ile başsız bırakılan devlet tarumar edildi.