Fransa ve İspanya'nın eski liderleri Nicolas Sarkozy ile Jose Maria Aznar'ın Avrupa ve Batı uygarlığının çöküşe geçtiğini itiraf ettiği bir zamanda Türkiye attığı tarihi adımlarla bölgesel ve küresel jeo-politikada dengeleri yeniden kuruyor.
Başkan Erdoğan'ın ifadesiyle dünya gündeminin ticaret savaşlarıyla, terörle, sokak olayları ve istikrarsızlıklarla meşgul olduğu bir dönemde ülkemiz askeri, siyasi ve ekonomik sahadaki hamleleriyle göz dolduruyor. Düşmanlarımızın sinsi planlarını çökertirken dostlarımıza ise umut ve güven aşılıyor. İlk olarak Türkiye 9 Ekim'deki Barış Pınarı Harekatı ile Suriye'de iki süper gücün stratejisini kökten değiştirdi.
17 Ekim'de ABD ile beş gün sonra da 22 Ekim'de Rusya ile iki ayrı Suriye anlaşmasına imza atıldı. Türkiye düşmanlarının onlarca yıllık planlarını altı günde tuzla buz eden bu diplomatik zaferler terör koridorunu tarihe gömerken güney sınırlarından ülkemizi kuşatma projesini de akamete uğrattı.
Ardından geçen hafta Türkiye'nin NATO resti geldi. Rusya tehdidine karşı geliştirilen Baltık ve Polonya'yı savunma planlarını bloke eden Türkiye, ABD'nin de PKK/YPG'ye karşı devreye sokulan planları veto etmesini gerekçe gösterdi.
Mütekabiliyet esasına göre hareket eden Türkiye'ye karşı sadece Suriye'deki kuyruk acısı nedeniyle Fransa'dan eleştiri geldi. Ve Başkan Erdoğan, Paris'in küstah çıkışına layık olan cevabı fazlasıyla verdi hemen.
3-4 Aralık'ta Londra'da yapılacak NATO zirvesinde de Sayın Erdoğan'ın Avrupalı ve Amerikalı liderlere gereken uyarıları yapacağından kuşkumuz yok zaten.
***
Gözlerin NATO zirvesine çevrildiği bir süreçte Türkiye'den bu kez en az Barış Pınarı kadar etkili olan Doğu Akdeniz hamlesi geldi. 28 Kasım'da Dolmabahçe'de Libya ile iki önemli anlaşma imzalandı. İlki 'Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası'ydı. İkincisi de kamuoyunda oldukça yankı uyandıran 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası' oldu.***
Şer ittifaklarını hayal kırıklığına uğratan Libya çıkışından sonra Sayın Erdoğan'ın deyişiyle Türkiye'yi 'üç kıtanın enerji ticaret merkezine' dönüştürecek adımlar atılıyor. 'Enerjinin ipek yolu' olarak görülen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı TANAP'ın Avrupa bağlantısı dün Edirne'de düzenlenen törenle açıldı. TANAP ile Hazar havzasının petrol ve gazı dünyaya akacak. Doğu Akdeniz, Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali gibi hamleleriyle dünya çapında enerji projelerinin merkezi olan Türkiye dün tarihi bir adım daha atarak Çin ile ikinci nükleer santral için anlaşmaya vardı.