Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Gazetelere ceza yağdı

GAZETELER, 8 Mart günü, Hrant Dink cinayetinin 18 yaşını doldurmayan sanığı Ogün Samast'ın kimliğini açık olarak yayımladıkları gerekçesiyle gazetelere "yağmur gibi ceza" geldiğini yazıyordu. Şişli, İstanbul ve Bağcılar adliyelerindeki basın savcılarının gazetelere kestiği toplam ceza 2 milyon YTL'yi bulmuştu. Sabah gazetesine de 14 haberde geçen açık kimlik nedeniyle 200 bin YTL ceza öngörülmüştü.
Biliyorsunuz bu köşede 18 yaştan küçüklerin kimliğinin saklanması gereği hem etik açıdan hem de hukuki açıdan birkaç kez değerlendirildi. Ne denli özenli davranılması gerektiğinin de altı çizildi.
Son haber ardından bazı okurlardan "Eh, gördünüz mü, itina edilmezse böyle ceza da gelir" diyen de oldu, "acaba burada tuhaf bir karar yok mu?" diye haklı olarak soranlar da.
Haklılar, çünkü ortada tuhaf bir durum var gibi.
Gazetemizin avukatlarından Mehmet Uçum'dan konuya okurlar için bir açıklık getirmesini istedim. Zira bu sorun etik boyutlarının da ötesinde şu anda.

Yanlış cezalandırma
Uçum cezaları haksız buluyor. Neden?
Açıklıyor:
"Eylemi gerçekleştirenin kimliği henüz belli değilken, yakalanması için resmi makamlarca fotoğrafları tüm basın yayın organlarına dağıtıldı, televizyonlar ve internet siteleri anında, gazeteler de ertesi gün kamu görevi gerçekleştirmek adına bu fotoğrafları yayınladılar. Şüphelinin önce 21, daha sonra 17 yaşında olduğu bilgisi de kamuoyuna sunuldu.
Basın Yasası'na göre (madde 21) 'suçla ilgili olan 18 yaşından küçüklerin' kimliğini açıklamak suç. Amaç küçüklerin genç yaşta fail ya da mağdur olarak dahil oldukları bir eylem nedeniyle yayın yoluyla mağdur edilmesinin ve yaşamlarının olumsuz etkilenmesinin engellenmesi. Ancak, Ogün Samast'ın önce fotoğrafları sonra kimliği doğrudan doğruya Başbakan'ın ve İstanbul Valisi'nin de içinde bulunduğu kamu görevlilerince açıklandı, korunan hukuki yarar bizzat devletin kurumları tarafından ortadan kaldırıldı. Böylelikle kimliği ve eylemi ülkedeki herkes tarafından bilinen biri için 'kimliğin açıklanması' suçunun işlenmesi o andan itibaren mümkün olamayacağı gibi bu kişi bakımından korunması gereken hukuki bir yarar da kalmamış oldu. Şu da var: Bu ceza sadece yazılı basın hakkında uygulanmakta. İnternet ve radyotelevizyonlar için böyle bir yaptırım yok. Gazetelerden çok daha fazla kitleye ulaşan televizyon kanallarında yapılan yayınlarda kimlikleri açıklanmış olanların ertesi gün gazetelerde yer alması halinde yüksek miktarlı para cezaları verilmesi basın özgürlüğü bakımından ciddi bir tehdittir. Bu nedenle hukuki yararın ortadan kalktığı durumlarda gazetelere para cezası uygulanmaması gerektiği görüşündeyiz."
Bu yoruma tümüyle katılıyorum.
Umarım okurlara yeterince açıklık getirdik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA