AVUKAT olduğunu belirten Sabah okuru İmren Başkurt'tan bir eleştiri geldi.
Konu, 27 Mayıs tarihli gazetenin birinci sayfasında yer alan Bölücübaşı Apo Yeni Klima İstedi başlığı.
Daha doğrusu, bu başlıkta yer alan "bölücübaşı" ifadesi.
"Ben bir Kürt değilim, sadece hukukçuyum" diyen Başkurt, telefonda şu notu dikkate almamızı istedi: "Basınımızın mahkûm olan insanlara sıfat takmasını yadırgıyorum. Maalesef buna seyrek de olsa gazetemde de rastlıyorum. 'Bölücübaşı" bir hukuk terimi değil, birtakım siyasilerin uydurduğu bir sıfattır. Bunu kullanmakla siz de bu yanlış trene binmiş oluyorsunuz. Evet o şahıs Türkiye'nin nefretini kazanmıştır. Ben de nefret ediyorum. 'Terör örgütü lideri' diye nitelemek de doğrudur, çünkü o öyledir. Ama bırakın biz kendi sıfatımızı kendimiz takalım. Ha, eğer, 'bu yaptığımız doğru' diyorsanız, o zaman bu halkı soyup soğana çevirmiş ve mahkûm olmuş bazı işadamlarına da her seferinde 'soyguncubaşı', elini kana bulamış çete reislerine "mafyabaşı" vesaire demenizi beklerim. Ben Sabah'ın sağduyusuna sesleniyorum, o kadar..."
YORUM: Bu eleştiriye katılıyorum. Serinkanlı bir gazete olarak tanınan Sabah, her kim olursa olsun, "taraflılık" izlenimi yaratacak nitelemelerden kaçınıyor.
Köşelerde istenen sıfat kullanılabilir, ama haberlerde okuru sadece bilgiyle ve analizlerle baş başa bırakmak gerek.
Haberin iç sayfada bu tür sıfatlar katılmadan aktarıldığı gerçeğinin de altını çizeyim.